ANKARA VE TÜRK FUTBOLUNDAN BİR ARİF PEÇENEK GEÇTİ

0 yorum

678 okunma

Ankara ve Türk futbolunun önemli isimlerinden Arif Peçenek’i ölümünün 6.yılında sevgi ve rahmetle anıyoruz. Özellikle MKE Ankaragücü’nün son 10 yılında rahmetli Arif Peçenek’in kulübüne yaptığı katkıyı bir kez daha herkesin gözden geçirmesini diliyoruz.

ALİ ÖCAL/ÖZEL HABER

Ankara ve Türk futbol tarihinden bir Arif Peçenek geçti. Bundan tam 6 yıl önce bugün yani 28 Ocak 2013 tarihinde aramızdan ayrıldı. Hayata gözlerini yumdu. Sanırım kendisi ile son görüşenlerden biri olmuştum. Tavşanlı Linyitspor’u çalıştırırken, akşam telefonla aradığımda, “Yarın Tavşanlı’ya gideceğim. Kendimi de çok iyi hissetmiyorum “demişti. Bu görüşmenin ardından sabahın ilk ışıkları ile telefonum çaldı. Arayan Arif hocamın biricik oğlu Ali Can’dı ve “Babamı kaybettik “diyordu. Ardından kadim dostlarımızdan Yaşar Önel’de acı haberi paylaşıyordu.

Arif hocam aramızdan ayrılışının bugün 6.yılı o’nu sevgi ve rahmetle anıyorum. Arif Peçenek’in MKE Ankaragücü’ne yaptıklarını unutmak mümkün değil. Abdulkadir Kayalı, Murat Duruer, Harun Aydın, Volkan Geyik, Hasan Ayaroğlu, Gökhan Erdoğan, Ümit Kurt, Bayram Ongun, Mehmet Taşçı, Mert Erdoğan, Orhan Evci, Gürkan Alver, Aybars Garhan, Metin Aydın, Serkan Şirin, Kağan Kanak, Sinan Kurtulmuş, Mehmet Umut Nayır, Onur Atasay gibi yüzlerce genci yetiştirip, o kabus gibi günlerde MKE Ankaragücü’ne verdiği hizmetleri kimse unutmamalı.

İKİ OLAYI DA KİMSE UNUTMAMALI

Arif hocamın cenaze töreninde iki olayı hala unutamıyorum. Arif Peçenek babası Ali amcanın, tabutunun başında “Oğlum…seni çok üzdüler “sözleri her ölüm yıl dönümümde kulaklarımda çınlar.

ALPEREN SEN SÖZÜNÜ YERİNİ GETİRMELİSİN

O gün cenaze töreninde tabutun başında altyapıdan öğrencileri nöbet tuttu. Bu öğrencilerin arasında 13 yaşında da Alperen Civelek adında bir çocuk vardı. O gün Alperen, söz vermiş, “Ben Ankaragücü formasını giyeceğim ” demişti. Arif hocam Alperen’i futbolculuktan kaleciliğe yönlendirmişti. Alperen Elit U 19 takımın kalesini koruyor. Kendisinden de iyi haberler alıyoruz. Bu yetmiyor, o formayı artık kapmalı ve çok çalışmalı. Bunu da Alperen’e hatırlatalım. Aslında bu sözü kendisinden alırken, Cengiz Paça ve Bayram Ongun ve Musa Cimilli de vardı. Bu iki hatırlatmayı yaptıktan sonra bundan yaklaşık 15 yıl önce kaleme aldığım, “İneğin Bereketi “yazımla Arif Peçenek’i saygı ve rahmetle anıyorum.

İNEĞİN BEREKETİ

Türk futbol tarihinde hiçbir transfer onun ki kadar konuşulup ses getirmedi.Çok büyük paralarla bir çok futbolcu takım değiştirdi ama bir süre sonra unutuldu. Bugün çok azı hafızlarda kaldı. Zorla kaçırılıp, kimsenin bilmediği yerlerde günlerce saklanan futbolcuların transfer hikayeleri bile onun ki kadar dillerde dolaşmadı.
Milli kaleci Arif Peçenek’in bundan tam 30 yıl önce gerçekleşen transfer öyküsü hala hatırlanmakta ve konuşulmakta. Görülen o ki uzun yıllarda unutulmayacağa da benziyor.

KİMSE İNANMADI

Arif Peçenek, bir Hoştayn ineği karşılılığında Güneşspor’dan Şekerspor’a transfer olduğunda Türk futbolunda eşine benzerine rastlanmayan bu forma değişimine önce kimse inanamadı.
Ta ki usta gazeteci rahmetli Erol Yaşar Türkalp’in direktifi ile Neşet Özmen’in , “Şekerspor’lu Arif Alacakız’la tanıştı” haberinin yayınlanması ile gerçek anlaşıldı. Özmen, haberin supotunda: Çiftlik bakıcı Arif’e, “Bizim inek günde 25 kilo süt veriyor, bakalım sen ne vereceksin ?” Arif ineğe, “Ben kaleciyim, sen ne oynuyorsun” dedi, “Möööö….” diye bir ses işittik diye vermişti. O sabah tüm Türkiye bu transferi Ankara kaynaklı Hürriyet gazetesinden öğrendiklerinde doğruluğuna inanmakta zorlandılar.

İNEK HAYATIMI DEĞİŞTİRDİ

Yıllar sonra Arif Peçenek’e bu transferi sorduğumuzda Peçenek’in yüzünü bir tebessüm kapladı. Başladı anlatmaya, “Bir inek benim hayatımı değiştirdi. Hayatımın bereketi oldu. Futbol hayatımda, aile yaşantımda elde ettiğim başarılarda yaşadığım tüm güzelliklerin inekle ilintili olduğuna inanmışımdır. Hindistan’da boşuna inekler kutsal kabul sayılmamıştır herhalde” dedikten sonra bu gerçek transfer hikayesi ve futbol hayatını SABAH Ankara okurları ile paylaştı.

25 DAKİKA KEŞF ETTİ

Peçenek, “Beni Türk futboluna kazandıran ve bu hala konuştuğumuz transferi gerçekleştiren rahmetli Avni Bulduk oldu. Güneşspor’un seçmelerine gittim. Yıl 1975 idi Henüz 15 yaşındaydım. Avni Bulduk beni bir çift kale maçta kaleye geçirdi. Maçın 25. dakikasında yanına çağrılarak, “Al şu 50 lirayı, git 12 fotoğraf çektir gel” dedi. Beni yarım saat bile geçmeden keşf etmişti. O da onun futbolcudan ve futboldan ne kadar iyi anladığının bir göstergesi idi. Tam 2 yıl Güneşspor’da oynadım. Ankara Karması ve Genç Milli Takım’da oynadım” dedi.

YÜZYILIN TRANSFERİ

“Güneşspor’da oynarken, Şekerspor beni istedi. Avni ağbi ile yapılan görüşmeler sonunda bu transfer gerçekleşti. Beni Şekerspor’a verdiler. Sezon açılışında zamanın ünlü gazetecileri rahmetli Erol Yaşar Türkalp olmak üzere, Zeki Çöl, Doğan Ersavaş, Metin Gören Yusuf Yalkın, Avni Bulduk’ benim için , “Sen böyle bir kaleciyi Şekerspor’a nasıl verdin” diye sordular. O’da, “Bir inek aldık verdik” dedi. Gerçektende o zaman Şeker Fabrikası’na Hollanda’dan inekler gelmişti. Avni ağbininde Çubuk’ta çiftliği vardı. Bu transferden aldığı ineği oraya götürdü. O gün bugün hala bu inek sorulur bana. Futbol yaşamım hep inek üzerine kuruldu. Genç, Amatör ve A Milli Takım kalesine kadar uzanan futbol yaşamımda inek hep karşıma çıktı. Bir gün Zonguldakspor’la bir TSYD Kupası maçı oynuyoruz, Zonguldakspor kaptanı Volkan ağbi yaptığım kurtarışlar karşısında “Ne ineği lan bizimi kandırıyorsun” diyerek hayretini bildirdi.

ANKARAGÜCÜ ÇOK ÖZEL

Şekerspor’dan sonra çok talibim vardı. Kulübümün mukavelemi uzatma yetkisi varken Ankaragücü’nden teklif aldım. Şekerspor vermedi. Bende o gün rahmetli Nevzat Ayabakan’a “Söz veriyorum gelecek yıl sizde oynayacağım” dedim ve sözümü tuttum 1981-82 Ankaragücü’ne transfer oldum. Benim yaşamımda çok takım var ama Ankaragücü’nde yaşadıklarımın ayrı bir yeri var. Ben bu camia bana çok şey kazandırdı. A Mili takım kalesini bu takımdan giderek korudum. Bugünde Alt Yapı Koordinatörü olarak görev yapıyorum. Ankaragücü ile yaşadıklarımız hayatımızın en güzel anılarını oluşturmakta. Çoğununda hani derler ya “Negatifi yok” gerçekten fotoğraf karesine yansıyanı çok az. Futbol, Ankara ve Ankaragücü, ailem ve dostlarım benim için çok kıymetli. Ben Başkent’ten nice yıldızların çıkacağına inanıyorum.