2020 Tokyo Olimpiyatları sonaerdi.
Toplam 206 ülkeden 11 bin sporcunun 33 spor branşında vermiş olduğu mücadeleyi nefeslerimizi tutarak izledik.
Japonya’nın evsahipliği yaptığı Yaz Olimpiyatları’nı ekran başında takip etmiş olsak da çok yoğun duygular yaşadık.
Ülkemizin toplam 108 sporcu ile temsil edildiği organizasyonda Türkiye adına bir çok “ilk” yaşandı.
Bundan, onur, gurur duymamak mümkün mü ?
Okçuluk branşında Mete Gazoz, ilk kez temsil edildiğimiz boksta Bussenaz Sürmeneli, branşlarında “ilk” kez ülkemize altın madalya kazandırdılar.
Bir “ilk”e de Karatede Eray Şamdan gümüş madalya ile imza attı.
Güreşte kadın sporcumuz Yasemin Adar, Cimnastikde Ferhat Arıcan, yine Karatede Ali Sofuoğlu, Merve Çoban, Uğur Aktaş, bronz madalya “ilk” kez olimpiyat kürsünde bizlere gurur yaşatan sporcularımız oldu.
Tokyo, 12 madalya aldığımız 1948 Londro Olimpiyatları’ndan sonra 13 madalya ile en fazla kürsüde yeraldığımız olimpiyat oldu.
Tam 73 yıl sonra gelen bu başarı karşısında elbette hepimiz çok mutluyuz.
Ülke olarak, spor çok yatırım yapıyoruz.
Elbette bunun bir karşılığı olmalıydı. Özellikle 2000’li yıllardan itibaren gerek eğitim, gerek tesis, gerekse de organizasyon noktasında çok ciddi çabalarımız var.
Kimsenin bu başarıyı küçümseme gibi bir lüksü olmadığı gibi, çok da abartılmaması gereken bir tablo ile karşı karşı karşıyayız.
Olimpiyat düzenlemek gibi büyük hayalin peşinden koşan Türkiye’nin elbette daha büyük hedefleri olmalı.
Şimdi sakin kafa ile Tokyo Olimpiyatları çok ciddi bir şekilde masaya yatırmalıyız.
Eksiklerimizi, noksanlarımız, nerede hata yaptığımızı samimiyetle tartışmalıyız.
Çok ciddi bir sonuç bildirgesi hazırlanmalı.
Bu çalışmalar sürerken, biz hiç vakit kaybetmeden, hemen 2024 Tokyo Olimpiyatları’nın çalışmalarına başlamalıyız.
Bu çalışmalarının içinde abartısız ifade ediyorum, 85 milyonluk ülkemin tüm fertleri olmalı. Spor kulüplerimiz, sporcularımız, antrenörlerimiz, yerel yönetimlerimiz, sivil toplum kuruluşları, üniversitelerimiz, sanayicilerimiz, kısaca hepimiz olimpiyatlara odaklanmalıyız.
Olimpiyatları asla ve asla bir spor organizasyonu gibi görme yanlışına düşmemeliyiz.
Sporun zirvesi olan bu buluşma , çok farklı manalar ifade etmekte.
Başta tesis, organizasyon ve madalya yarışı gibi algılansa da, bu oyunun insan haklarından demokrasiye, ilimden bilime, eğitimden çevreye ve doğa aklınıza gelecek bir çok konuda test edildiğimiz bir terazidir.
Olimpiyat terazisi asla ve asla yanlış tartmaz.
Her dört yılda tartılmak için çıktığımız bu terazinde ülkemizin geleceğine dair çok önemli ipuçlarının olduğunu unutmalıyız.
Evet 2020 Tokyo Olimpiyatları geride kaldı.
2024 Paris Olimpiyatları’nın çalışmaları yıllar önce başladı.
Hatta bazı ülkelerin 2028, 2032 ve ötesinin plan ve proğramları hazır.
Biz de 85 milyon olarak bu sabahtan , yani 09 Ağustos 2021 Pazartesi günden itibaren çalışmalar başlamalıyız.
Spor Bakanlığımız, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğümüz, Federasyonlarımız, Kulüplerimiz, sporcu ve antrenörlerimiz, neler yapılacağını çok iyi biliyorlar.
Benim ilk çağrım, Prof.Dr Ziya Selçuk’dan görevi devralan çiçeği burnunda Milli Eğitim Bakanımız Prof.Dr.Mahmut Özer’e olacak.
Sayın Bakanım, yeni görevinizde başarılar diliyorum.
Hiçbir Bakanın sorumluğu, sırtındaki yük Milli Bakanı’nın ki kadar büyük olmadığını çok iyi biliyorum.
Siz geleceği ve yarınları inşa edeceksiniz. Artık , geleceği sadece ders kitapları arasında aramakla inşa edilmeyeceğini hepimiz çok biliyoruz. Spor ve sanatla, kültürle faaliyetle desteklenmeyen eğitim sisteminin ürünü olan gençlerin durumu ortada.
2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı, Eylül ayında umarım yüz yüze başlayacak.
Size yalvarıyorum, sporu eğitim sistemimizde en öncelikli konu başlarından biri olarak hayata geçerin.
Geçmişte bunu yapan Milli Eğitim Bakanlarımıza haksızlık yapmak istemem ama, bu konuda katedilecek çok ama çok mesafemiz var. Geleceğimiz olan bu muhteşem 20 milyonluk zenginlik şimdiden 2024 Paris Olimpiyatlarını konuşmaya başlasınlar.
Konuşmakla kalmasınlar, spor yapmayan bir tek öğrenci bile kalmalı.
Bir kez daha hatırlatıyorum, 2024 Paris Olimpiyatları’nın hazırlıkları çoktan başladı. Biz de ilk kez bu öğretim yılında Olimpiyatları konuşmaya ilk ders zilinin çalması ile başlayalım.
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli