Ankara spor camiası yeri çok zor doldurulacak bir değerini yitirdi.Ankara Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Tesisler Şube Müdürü Muzafer Gültekin 54 yaşında , hayatının en verimli, en yararlı olacağı bir dönemde aramızdan ayrıldı. Acımız çok büyük…Tüm sevenlerine, ailesine bir kez daha başsağlığı ve sabır diliyorum. Muzaffer müdürümle özellikle son 25 yılda çok şeyler paylaştık. Hemen hemen istisnasız her hafta bir şekilde temasımız, görüşmelerimiz olurdu.Ne zaman telefonla arasak, kolayca ulaşır, istediğimiz bilgileri en doğru şekilde o’ndan alırdık. Seyirci sayıları, görevli sayıları anında bize ulaşırdı. Özellikle biz spor basını çalışanlarının görevini en iyi şekilde yapmaları için her türlü fedakarlığı yapardı. Tarihi 19 Mayıs Stadı’nda bir röportaj mı yapılacak…Hiç sorun olmazdı. Çekim mi yapacağız… Problem değil…Çok farklı bir spor adamı idi. Çok anılar, hatıralar paylaştık. Hele bir tanesi var ki, son 6 yıldır nerede , ne zaman karşılaşsak o gün yaşadıklarımız gözümüzde canlanır… “Nasıl mücadele vermiştik” der birbirimize tebessüm ederdik. Ölüm haberini aldığımda da ilk aklıma gelen 28 Nisan 2014 tarihinde Rixos Otel’de yaşadıklarımız gözümde canlandı. Sonra da, “Yapma be Müdürüm çok erken olmadı mı ? ” demek geldi içimden.Her ölüm erkendir de, memleketine, ülkesine katkı sunacak birisini kaybedersek bu ölümler çok daha erkendir. Muzaffer müdürüm de şahsına münhasır bir insandı. Gelelim bizim tarihe not düştüğümüz Rixos Oteli buluşmamıza…Bugünü kimse unutmamalı…Biz tarihe not düştük.Ama hafızası zayıf bir toplum olduğumuz için bir kez daha hatırlatalım:
ARMAN TALAY’DAN ALINAN BAYRAK
Sabah Gazetesi Ankara Spor Şefi olarak görev yaparken, Ocak ayı başında işimize son verilmişti.Aradan 4 ay bile geçmeden Çevre ve Şehirçilik Bakanlığı’ndan bir davet almıştım. Bakanlık, Rixos Otel’de Atatürk Kültür Mekezi’nin (AKM) Geleceği Hakkında Ortak Akıl Çalıştay’na davet ediyordu. Davet Ankara’daki tüm gazetelere, televizyonlara gönderilmişti. Bu alanla ilgili tüm kurum ve kuruluşlarda davetliydi.Tabi Başkent Ankara’nın 30 Milletvekiline de bu tarihi çalıştay için davet gönderilmişti.Davetiye elime geçtiği andan itibaren tarifi imkansız bir heyecan duymaya başladım. İlk aklıma gelen de Türk spor basının unutulmaz isimlerinden merhum Arman Talay oldu. Arman Ağbi, 1960 Roma Olimpiyatları’ndan döndüğünde çalıştığı Tercüman Gazetesi’nde Roma ‘da gördüğü tesislerinin hayalini Başkent Ankara için sayfalarına taşıyordu. Hipodrum Alanı, bugün ki adıyla da Atatürk Kültür Merkezi ‘i (AKM) için çok büyük hayalleri vardı. O’nun bu hayali gerçeğe dönüşmedi.Aramızdan 22 yıl önce 1998 yılında ayrılmıştı.O bu hayalin gerçekleşmesi için hayatının son nefesine kadar mücadelesini sürdürmüştü. Bu bayrağı o’ndan bir çok basın emekçisi teslim almıştı. Hasbel kader bu emekçiler içinde biz de yerimizi alarak, Arman Talay’ın hayalini gerçekleştirmek için çeyrek asırdır bu mücadeleyi sürdürüyoruz.
BEKLENEN GÜN GELMİŞTİ
Çalıştay günü gelip çatmıştı. Sabahın ilk ışıkları ile yola çıkıp, saat 08:30’da , “İşsiz Gazeteci “olarak kaydımızı yaptırdık. Sabırsızlıkla çalıştayın başlamasını beklemeye başladık. Böylesine ,” Başkent Ankara’nın kaderi için son derece önemli olan bir konuda bakalım kimler duyarlılık gösterecekti.” diye düşünürken tüm güler yüzü ile Muzaffer Gültekin’i karşımda gördüğümde duyduğum mutluluğu anlatamam…Sarıldık…Kucaklaştık. Hemen ardında da Ankara Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (AASKF) Başkanı Murat Kandazoğlu’da kayıt için masalara doğru gidiyordu. Hiç şaşırmamıştım.Murat başkanla da büyük bir heyecanla bir birbirimize sarıldık. Bir birimizin gözlerinin içine bakıp, gülümsedik. Gerçekten tarihi bir gündü. Üzülerek ifade edeyim, beklentilerimin , özellikle spor alanda katılım tam bir felaketti. “Hayır “, “Olmaz “, “Böyle olmamalı “derken Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce çoktan konuşmamasına başlamıştı bile… Ben hala isyan duygularımı bastıramıyordum. Tarihi çalıştay, spor adına bir milat olmamalıydı. Ankara spor camiası yine kendine sahip çıkmamıştı. Bir tek Ankara Milletvekili’ni görememek çok hazindi.
5 MASA OLUŞTU
Atatürk Kültür Mekezi’nin (AKM) Geleceği Hakındaki Ortak Akıl Çalıştayı için 5 masa oluşturuldu. Murat Kandazoğlu 1.masada, şahsım 2 masada, Muzaffer Gültekin’de Ankara Gençlik ve Spor İl Müdür Yardımcısı olarak üçüncü masada yerlerimizi almak için hareketlendik. Bir birimize başarılar diledik .İşimiz hiç kolay değildi. Başkent Ankara’nın spor tarihindeki en kritik mesaiye tanıklık ediyorduk. Bütün masalardan her geçen dakika heyecan katsayı yükselen tartışmalar, fikirler salonda inanılmaz bir atmosfer yaratmıştı. Alanın diğer paydaşları bizden daha çok haklarını savunuyorlar, spor konusunda çok bilgiye sahip değiller. Murat Kandazoğlu, şahsım Muzaffer müdürüm adeta çırpınıyoruz. İlk oturum bitiyor…Kısa bir değerlendirme …İkinci oturumda yine heyecanla konuyu anlatıyoruz. Muzaffer müdürüm, alanın önemini devlet terbiyesi içinde o kadar güzel izah ediyor ki…Keza Murat Kandazoğlu, herşeyini ortaya koyuyor. Yemek arası veriliyor…Biz tüm paydaşlara alanı anlatıyoruz.”AKM alanları Jansen Planı ile başlayarak 5 bölgeyi içine alacak şekilde gelişmiştir.” diyoruz. “1. ve 2. bölgeyi oluşturan spor alanları Hipodrom ve 19 Mayıs Stadyumu ile çevresi ile 3. Bölgeyi oluşturan Gençlik Parkı alanı Ankara‘nın kalbi.Cumhuriyetin en önemli mirası “diyoruz.Anlatmak için yemek bile yiyemiyoruz. Öğleden sonraki oturumlarda aynı kararlılıkla görevimizi yerine getiriyoruz. Sonra yorgun ve argın bir şekilde bir köşeye çekiliyoruz. Görevimizi yapmanın huzuru ile bir birimize vedalaşıyoruz. Ve olacakları beklemeye başlıyoruz. Böylesine tarihi konuda MKE Ankaragücü’nden, Gençlerbirliği’nden , sporun önemli sivil toplum örgütlerinden, sanayicisinden , işadamından, bürokratından, yerel yöneticisinden bir Allah’ın kulu olmaz mı ? Olmaz ise, bu şehir de sıradan bir kent olur. Olmuyor mu ? Gidin Atatürk Kültür Merkezi’ne bir bakın neler oluyor ? Gidin 19 Mayıs Spor Kompleksi’ne bir bakın neler olmuş ? Muzaffer müdürüm , sen nurlar içinde uyu. Bu şehrin değerlerine kim sırt dönmüş , Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Atatürk Kültür Merkezi’nin Geleceğinin Ortak Akıl Çalıştay’ın da kimin imzası var. Görüşleri not düşülmüş ? Birileri bir baksın.. İmzası olanlardan Murat Kandazoğlu’na da yapılanları spor kamu oyunun vicdanına bırakıyorum. Muzaffer müdürümle ne zaman karşılaşsak son yıllarda hep Rixos Otel’i buluşmamızda yaşadıklarımız aklımıza gelir ve tebessüm ederdik. Nurlar içinde uyu…Mekanın cennet olsun. Tarih senin unutmayacak…
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli