AMATÖR FUTBOL, ” BİR DERYA, BİR DENİZ , BİR OKYANUS”DUR (2)

 AMATÖR FUTBOL, ” BİR DERYA, BİR DENİZ , BİR OKYANUS”DUR (2)

Amatör Futbol;düne kadar her hafta abartısız 350 bin amatör futbolcunun evinde konuşulan bir derya, bir deniz, bir okyanusdur. Anne derki, “Oğlum, formalarını , tozluklarını yıkadım unutma”, oradan, gazetesini okuyan , ya da televizyon başında haber izleyen baba konuya dahil olur, “Evlat bu hafta maçınız kimle?” der. Evin reisi cevabını alır, başarı dileklerini iletir. Hanenin munzur, yaramaz küçük çocuğu aklı sıra ağbisi ile dalga geçecek ya…O da topa girerek, “Nasıl olsa bu hafta da yenileceksiniz… ” diyerek ağbisini kızdırır. Tam bu sırada devreye abla girer. O daha insaflıdır, “Sen o’na bakma ablam, bu hafta kazanacaksınız ” diyerek moral verir.

Düşüne biliyor musunuz her hafta 350 bin aile de “Amatör Futbol” konuşulur. Yaklaşık, en az 2 milyona yakın bir topluluğu kanatları altına alan Amatör Futbol’un hale ne anlama geldiği anlamayan bir Türkiye…Çok hazin, çok acı…Sadece 350 bin aile mi var bu işin içinde. Tabi ki değil. Bu işin içinde olmayan yok ki…Neden Türkiye’nin , “En büyük sosyal sorumluluk projesi ” diyoruz ki…Kimler, neler var …Duymayanlara bilmeyenlere anlatmaya devam edelim.Aslında çok anlatık ama …Belki , bu kez yüzü kızaran birileri olur…

KİMLER YOK Kİ ?

Bu sezon , yani 2019-2021 sezonu tamamlanmadı. O nedenle bir önceki sezonun rakamlarında yürüyelim.Bu organizasyonda 2018-2019 sezonun da , 3 bin 500 kulüp, 16 bin 200 takım, 315 bin lisanslı futbolcu 105 bin müsabakada ter akıttı. Bu rakamlar Türk sporunun en büyük ve kapsamlı organizasyonu anlatıyor. Bu dünyayı rakamlar yönetir. Ama nasıl yönettikleri söylemezler. O rakamları okuyacak ,anlayacak, yorumlayacak birileri olmalı. Şayet bu rakamlar doğru okunsaydı, bugün yaşananlar yaşanır mıydı ? Dört bin kulüpten bahsediyoruz… Bu kulüplerin, Yönetim, Denetim , Disiplin kurullarında toplam 100 bin kişiye yakın gönüllü mücadele vermekte.Bu insanların ailelerini düşünün. Bir kulüp başkanı düşünün, hafta sonu oynanacak maça deplasmana gidecek, otobüs bulmak için çalmadık kapı bırakmaz, hatta evinin halılarını satıp, takımı deplasmana götüren başkanlar biliriz. Düşünün haftasonu bir amatör spor idarecisinin evinde yaşanan sıkıntıları, stresleri. Eşine, çocuklarına bunları yansıtmayan kaç amatör spor emekçisi vardırdır ki…

OLMAYAN VAR MI ?

Sadece futbolcu, idareci mi ? Tabi değil… Toplam 16 bin 200 takım bahsediyoruz. Bu takımların 20 bin fazla teknik ekibini de katın işin içine…Onların eşlerini, çocuklarını da hesap edin.Hangi teknik adam, bir hafta sonu evinden maça giderken, eşinden çocuklarından başarı dileklerini almaz…Eğer, işer yolunda gitmiş ise, ev dönüşte, kapının ziline dokunuş bile içeridekilerin, galibiyetle mi, mağlubiyetle mi dönüldüğünün habercisidir. Futbolun adaletini sağlayan 5 bin hakemi de katın bu işin içine…Onlar da bir hafta boyu maçı konuşurlar..Eğer başarılı bir müsabaka yönetmişler ise , kapı açıldığında , “Baba yüzün gülüyor.İyi bir maç yönetmişsin “diyerek çocukları ve eşi tarafından kutlanır…Ya da sinkaflı bir maç olmuş ise teselli edilir. Sadece bu kadar mı ? Tabi değil.Amatör Futbol, “bir deryadır, bir denizdir, bir okyanus”dedik ya…Sabahın ilk ışıkları ile yola çıkan vefakar, fedakar 3 bin 500 Saha Komiseri’ni nereye koyacağız. Onlar , ağları, saha çizgilerini, takım listeleri kontrol edip, “tamam “demeden hangi maç başlayabilir ki…Bu büyük organizasyona 1 bin 700 stat ve saha evsahipliği yapar. Bu tesislerce binlerce görevliyi de katın hesaplarınıza. Gözlemci, sağlık görevlileri, emniyet mensuplarını da ekleyin…

ŞU RAKAMLARI BİR TOPLAYIN

Dur bitmedi daha… Köy, kasaba, belde,mahalle, kamu kurum kuruluşları, yerel yönetimler ve üniversitelerden oluşan bu kulüplerin milyonlarla ifade edilen taraftarlarını düşünün. Simitçiyi, köfteciyi, çekirdekçiyi, servisçiyi, malzeme tedarik edenleri…Amatör Futbol’un içinde olmayan kimse var mı ? Bakın7 aydır, insanların psikolojileri bozuldu. Haftasonu iple çekenler, evlerinde çıldırıyorlar. Hep normal şartlarda şunu söylerdim. Bir haftasonu gençliğinin önünden futbol topunu bir çekin. Aman Allahım olacakları düşünemiyorum. Geçin Türk futbolunun en büyük altyapı masalını…Bu ülkenin en büyük sosyal sorumluluk projesi olan Amatör Futbol’a o kadar kötülük yapıldı ki…Hangisini anlatayım…Bunu yapanlardan sözüm ona Amatör Futbol’un içinde gelenler. Amatör Futbol gibi, bir deryayı, bir denizi, bir okyanusu , anlatılması gereken mercilere anlatmayanlar. Dilerim, Amatör Futbol’un ne anlama geldiğini bu günlerde tüm Türkiye öğrenecek. Artık, mızrak çuvala sığmıyor. Amatör Futbol’u yönettiklerini sananların maskeleri düştü.Amatör Futbol ile ilgili devrim niteliğinde kararlara ihtiyaç var.

SAYIN BAKANIMA ÇAĞRIMDIR

Bu konuda Gençlik ve Spor Bakanımız sayın Dr.Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun acil devreye girmesini bekliyoruz. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, Gençlik ve Spor Genel Müdürümüz Mehmet Baykan ve Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu Başkanı Ali Düşmez, milyonların beklentilerine hala çözüm olamadılar. Umut olamadılar. Sayın Bakanım, bu konuda göstereceğiniz duyarlılık için şimdiden teşekkür ediyorum. Amatör futbol, bir derya, bir deniz, bir okyanusdur…Bunu kimse unutmamalı…Bu zorlu süreci bir fırsata çevirmek için A’dan Z’ye Amatör Futbol yeniden ele alınmalı. Gerekli düzenleme yapılmalıdır.Devam Edecek…

Bu Yazı İçin Ne Düşünüyorsun?

Yorum Yap