Benim için yine ilginç bir pazar günüydü…Saat 13:30’da başlayan Fatih Karagümrük- MKE Ankaragücü maçına odaklanmaya başladım.Galatasaray galibiyeti Sarı Lacivertli camia için ilaç gibi gelmişti. Bu 3 puanın muhtemelen İstanbul deplasmanındaki maça da olumlu bir yansıması olacaktı. Buna bir Hikmet Karaman faktörünü eklediğinizde, MKE Ankaragücü’nden beklentiler bir hayli artmıştı. Tecrübeli teknik adam 5.maçına çıkıyordu. Takımı, oyuncuları tanıma adına, kendi felsefesini kabul ettirme noktasında katedilen mesafenin Fatih Karagümrük maçına mutlaka olumlu yönde bir tesiri olacaktı. Bu hissiyatımı da bir çok kişi ile de paylaşmıştım.İlk yarı 0-0 tamamlanmış…Gözümde duvarda asılı saatte…Saat 16.00’da başlayacak Gençlerbirliği- Medipol Başakşehir maçı da beynimin ve yüreğimin bir köşesinde çoktan gezinmeye başlamıştı. Tam duygular içerisinde dolaşırken, dakikalar 54.gösteriyordu.Kaleci Ricardo Friedrıc’ın kendi kalesinden çıkıp, rakip ceza sahasına gönderdiği uzun topu, Geraldo, nefis bir topuk pası ile sağdan ceza sahasına hareketlenen Saba’ya bıraktı. Gürcü futbolcu da altıpas üzerinde Alper Potuk’a topu, “al da at “diye gönderdi. Tecrübeli oyuncu da gereğini yapıp, MKE Ankaragücü’nü 1-0 öne geçirdi. Maçın son yarım saatini yolda teknolojinin nimetlerinden yararlanarak , telefonumdan takip etmeye başladım. Bu maçtan alınacak bir 3 puan çok kıymetliydi. Maç bir türlü bitmek bilmiyordu. Doksan dakika tamamlanmış, 9 dakika daha uzatma oynanacaktı. İnanın o 9 dakika bana 90 dakika gibi geldi. Bir türlü bitmek bilmedi. Sanki, Halis Özkahya’nın Atatürk Olimpiyat Stadyumu’ndan çaldığı bitiş düdüğünün sesi Eryaman semalarında yankılandı. Nasıl mutlu oldum anlatamam. Eryaman Stadyumu’na yaklaştığımda, içimden, “böyle bir galibiyet de Gençlerbirliği alır inşallah “diye geçirdim. Hikmet Karaman ile MKE Ankaragücü, 5 haftadır ortaya koyduğu mücadele ve aldığı puanlar umutları bir hayli artırdı. Ama daha henüz herşey bitmiş değil. Daha birbirinden zorlu 13 karşılaşma var. Bu lig her türlü sonuca gebe…Hikmet Karaman geldiğinde çok önemli mesajlar verildi. Herkes “en doğru tercih “diye onayladı.Ben de kendi çapımda satır aralarında önemli noktalara değindim.Bunlardan en önemlisi, Başkan Fatih Mert ve arkadaşlarına, “Hikmet Karaman ve futbolcularını Beştepe’de baş başa bırakın. Çalışmalarınızı Tandoğan Tesisleri’nden yürütün ” demiştim. Bunu söylerken de artık takımın başına gelebilecek en doğru teknik adamı getirmiş olmanın onayıydı.Tabi bunun yanında yapılacak yükümlükleri de hatırlattık. En önemlisi de MKE Ankaragücü’nün bugünlerde gündemde olan genel kuruluna artık daha ciddi kafa yorulması gerekliliğiydi. Artık, MKE Ankaragücü’nü yönetmeye talip olanlardan bu camia, ” La Fontain”den Masallar dinlemek istemiyor. Bu herkese söylüyorum. Söylemeye de devam edeceğim. Elbette bu günlerde öncelik ligde kalmak. Ama geleceği inşa etmekte o kadar önemli. Bunu da hatırlatayım. Kimse zafer sarhoşluğuna kapılmasın. Siz sahayı Hikmet Karaman’a bırakın. O maçları antrenmanlarda ve soyunma odasında kazanır. Karaman, hiç bir maçı sahaya bırakmaz. O nedenle herkes artık işine baksın. Ve de işini doğru yapsın. Şu son 11 yılda kaybedilenleri geri getiremeyeceğimize göre , bundan sonra yanlış yapmamalı.Herkes ama herkes işini doğru yapacak. Hikmet Karaman ne yapacağını çok iyi biliyor. Önemli olan ne yapacağını bilmeyenlerin artık ne yapacaklarını öğrenmesi lazım.
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli