AMATÖR FUTBOL KAN AĞLIYOR

Bu hafta tüm yurtta amatör müsabakaları oynanmadı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Amatör İşler Kurulu , Küçükköyspor-Yıldırım Bosnaspor arasında İstanbul Süper Amatör Lig (SAL) 6.Grup 18.hafta müsabakasında 17 yaşındaki Muhammed Yücel’in taraftarlar arasında çıkan kavga sonunda hayatını kaybetmesi nedeniyle müsabakaları erteledi.

Federasyon, “Son zamanlarda amatör futbol karşılaşmalarında artan şiddet ve yaşanılan üzücü olaylar nedeniyle; bu hafta 4, 5 ve 6 Ocak 2019 tarihlerinde Türkiye genelinde yapılacak tüm amatör futbol müsabakaları TFF Amatör İşler Kurulu’nun aldığı karar ile oynanmayacak.”diyerek alınan kararı resmi sitesinde yayınladı.

Sorarım size, Türkiye Futbol Federasyonu bundan başka ne yaptı ? Ben söyleyeyim, hiç birşey yapmadı. Yapmaz da. Tıpkı bundan 8 yıl önce, 2011 yılı Ekim ayında İzmir Buca’da İşçievlerispor-Kayaspor maçı sonrası çıkan kavgada 23 yaşında bıçaklanarak öldürülen 23 yaşındaki Vural Karadayı olayında olduğu gibi hiçbirşey yapmadı. Gerçi, bu kez “hiç birşey yapmadı “dersek TFF ‘na haksızlık yapmış oluruz. Bu sefer ülke genelinde tüm maçları erteleyerek görevini yaptığını sanıyor. Hiç şüpheniz olmasın, bugüne kadar olduğu gibi sırada bir başka genç daha hayatını yitireceği güne kadar da muhteremler hiç bir şey yapmayacaklar. Yapmazlar da…

Amatör futbolun sağlık skandalları ile, sahadaki ölümlerle, cinayetlerle gündeme gelmesine isyan ediyorum. Sorarım size, 17 yaşında gencecik bir insanın hayatını kaybetmesi, hangi, galibiyetten, hangi mağlubiyetten, kupalardan, şampiyonluklardan daha kıymetlidir ? Her ne kadar, ” Türk futbolunun en büyük altyapısı olmanın yanında ülkemizin en büyük sosyal sorumluluk projesi olan, “Amatör Futbol “resmen kan ağlıyor. Her konuda ihmalin ve acımasızlığının girdabında çırpınıyor. Feryat ediyor. Duyması gerekenler, duymuyor, görmesi gerekenler görmüyor. Hep ifade etmişimdir, “İnsanın kendi yaptığı işler ile ilgili birşeyler söylemesini doğru bulmam “derim. Ama zaman, zaman bu hataya düşmekten de kendimi alamam. Tıpkı bu yazıda olduğu gibi…

Amatör futbol adına, bugüne kadar, haber, köşe yazısı, televizyon ve radyo programları , yazı dizileri yapan biri varsa onunla tanışmayı çok isterim. Ben yıllarca, amatör futbola reva görülenlere şahit olduktan sonra, “Türk futbolunun en büyük altyapı “yutturmacasına hiç inanmadım. Bunu değiştirmek için çok uğraştım, ama makam ve koltuk sevdalarına bunu bir türlü anlatamadım. Bu inancımı yitirmedim ama bu zihniyet değişmedikten sonra, Türk futbolunda değişim olmaz. Ben amatör futbolun hep, ülkemin, “en büyük sorumluluk projesi “olduğunu bas, bas bağırarak, haykırarak ilgili/ilgisizleri uyardım.

ŞU RAKAMLARI BİR TOPLAYIN

Düşünün, 2017-2018 Amatör Futbol Sezonu’nda 16 bin 325 amatör takımımız , 98 bin 500 müsabaka yaptı. Bu maçlarda 306 bin futbolcu ter döktü. Spor yapma özürlü bir ülkede bu rakamlarının ne ne anlama geldiği gelin hep birlikte bir düşünelim.

306 bin amatör futbolcu ne demek ? Bu şu demek, “her hafta 306 bin ailede bir şekilde futbol konuşuluyor olması “demek. Hangi anne, hangi baba , evlatlarının, hangi kardeş, kardeşinin oynayacağı maçı, sonucunu merek etmez ?. Bir çarpın en az 4 kişilik bir aile ile 306 bini… Amatör futbol, her hafta sadece ailede bir buçuk milyon insanı kollarına aldı mı ? Sadece aile mi var ? Elbette değil.20 bin beyin komutanı yani antrenör bu organizasyonda emek ve katkı sunar. Hangi teknik adam, sabah maça giderken, eşinden, çocuklarından “başarı” dileklerini almadan yola çıkar ? Müsabakalarda görev alacak futbolun adaletini sağlayacak 10 bine yakın hakem, “hakem şansı versin “temennileri ile uğurlanır. Onlar , “olur demeden ” yani 2 bin 500 futbol emekçisi Saha Komiseri maç başlamaz. 12 bin kulübün 100 binlerle ifade edilen başkan ve yöneticilerinin aileleri ve çocukları ile yaşadığı , yok, servis”ti, yok, “futbolculara yemek”ti. yok”para “ydı diyerek yaşadıkları stresleri bir katın hesaba. Saha görevlilerini, sağlıkçıları ilave edin. Bu büyük organizasyonda bir de , mahalle, köy, kasaba, ilçe, kamu kurum ve kuruluş, yerel yönetimler, üniversiteler takımlarının peşinden koşan taraftarlarının hesap edin. Sabahın ilk şıklarını ile tribünlerde yerini alıp, gece yarılarına kadar bu maçaları takip edenleri bir toplayın bakalım. Kaç milyon kişinin amatör futbolla ilgilendiğini bir görün bakalım.Şimdi can alıcı soruyu soruyorum size, bu kadar sorun ve sıkıntısı olan ülkemizde Türkiye Futbol Federasyonu’nun yaptığı gibi, Cumartesi , Pazar futbol topunu bir çekin bakalım , neler oluyor. Olacakları düşünmek bile istemiyorum. Ben Türk futbolun en büyük altyapısı yanında , bu ülkenin en büyük soysal sorumluluk projenin “Amatör Futbol ” olduğunu bir kez daha haykırmak istiyorum.

TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU’NUN EMRİNDE MİLYONLAR VAR

Geliyorum, Türkiye Futbolu Federasyonu’na bu işte rolü ve görevi ne ? Lisanları çıkarır, görevlilerin paralarını öder, sahaların çizimi için boya, kalelere file gönderir. Türkiye şampiyonalar düzenler. Bunlardan başka ne yapar. Bunların dışında Türkiye Futbol Federasyonu’nun amatör futbol için yaptığı ne var ?

Amatör maçları doktorsuz , Elit Lig’leri doktorlu oynatır. Amatör futbolun güvenlik sorunu ile hiç ilgilenmez, ilgilense bu ölümler olur muydu ? Olimpiyat düzenleyecek ülkemizin en büyük spor organizasyonu olan Amatör Futbol’un bir bütçesi var. Bunun çok önemli bir kısmını Federasyon karşılar. Bunun yanında 10 bilerce kulüpten, lige katılım payı alır, transferlerden pay alır . Bu rakamda hiç küçümsenmeyecek düzeydedir. Bunun yanında yüzbinlerce, belki milyonlarla ifade edilen gönüllü ordusu ana sorumlu Türkiye Futbol Federasyonu’na yardım ve destek sağlar. Kimler mi ? Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olan 81 ildeki Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu yöneticileri fedakarca çalışırlar. Sadece onlar mı ? Elbette değil. Yerel Yönetimler, Kamu Kurum ve Kuruluşları, özel sektör temsilcileri, köylü Mehmet ağadan, mahalle muhtarı Suat amcaya kadar aklınıza gelen milyonları bulan destekçisi vardır. Tüm bunlara rağmen, Amatör futbol ülkemizde yerlerde sürünüyor ise bundan birinci derecede Türkiye Futbol Federasyonu sorumludur. Amatör futbola Türkiye Futbol Federasyonu ihanet etmektedir. Bunun sonuncu olarak ta Türk futbolu batıyor.

Bir eleştirim de , Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu’nun Türkiye Futbol Federasyonu’na gönderdiği yöneticilere. Yıllarca ballı -kaymaklı paralarla, görevler alıp, koltukları yıllarca işgal ettiniz. Gerçekleri savunmadınız. Sorunları samimiyetle dile getirmediniz. Tarih sizi de affetmeyecek. Bunu hangi amatör spor yöneticisi üzerine alınacak ise alınsın. O koltuklara ölünceye kadar sarılanları biliyorum. Amatör futbolun hak ettiği yere gelmesi için İllerdeki Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu temsilcilerine büyük görev düşüyor. Bu sorumluk bilinci taşınmadığı sürece, “Amatör Futbol ” kan ağlamaya devam edecektir.