Ankara 19 Mayıs Stadı’na veda ediyoruz. İlginç gelişmeler de yaşansa da, mahkeme yıkım işini durdurma kararını verse de, stadın nerede ise tamamı yerle bir olmuş durumda. Böylesine, bir tesis, böylesine bir futbol mabedi için ne söylesek, ne yazsak eksik kalacak. Ankara ve Türk futbolunun 82 yıllık hafızasına veda etmek çok çok kolay olmayacak. Gönül isterdi ki, çok farklı etkinliklerle bu veda gerçekleştirilebilirdi.
Sporla uğraşıp, futbolla tanışıp da Ankara 19 Mayıs Stadı’na yolu düşmeyecek sanırım kimse yoktur. Babaların omuzlarında seyredilen, Ankaragücü, Gençlerbirliği, PTT, Şekerspor, Hacettepe, Ankara Demirspor ve nice takımların maçları ile yüz binlerce, belki milyonlarca çocuk bugünün taraftarı olmuştur. Kürdan Muzazez ile Amigo Sefa ile Amigo Hüsnü ile nice tezahüratlar dillendirilmiştir. “Bastır Ankaragücü “, “Haydi Gençler ” tezahüratları Başkentin dört bir tarafında yıllarca yankılanıp, ,ülke sınırları aşıp, tüm dünyada ses getirmiştir.
Sabahın ilk ışıkları ile girilen bilet kuyrukları,yıllarca sürdürülecek dostlukların arkadaşlıkların temelini oluşturulmuştur. Doyurulan karınların köftesinin, Arnavut çiğerinin, simitinin ,gobitinin tadını unutmak mümkün mü? Kavgalar,hüzünler, “Yuh çekmekten, silah çekmeye varan” agrasifliklerin de zaman, zaman adresi olmuştur.
1936 yılında hizmete açılan stadın hemen yanı başına 1946 yılında yani 10 yıl sonra inşa edilen 4 toprak saha bu mabede inanılmaz yeni dostlar,hayaller, değerler katmıştır. Stadın altındaki küçük odaların amatör spor kulüplerine tahsisi ile birlikte, 24 saat yaşayan bir futbol mabede dönüşmüştür stat. Sayısız, hayaller, hayal kırıklıkları, ülke kaderine dimag vuran insanlar, sanatçılar, politikacılar ,zaman-zaman o küçük odalarda futbolla da olsa sporla tanışmışlardır. Zaman-zaman suyu akmamış, elektrikleri, kaloriferleri yanmamış, ama üretim hiç durmamış. O amatör kulüplerden nice futbolcular ülke futboluna gönderilmiş. Milli takım, Fenerbahçe, Galatasaray,Beşiktaş forması giyen yüzlerce yıldız çıkmıştır. Sadece futbolcu mu? Tabi ki değil. Ülke’ye sayısız, bürokrat, siyasetçi, sanatçı, öğretim üyesi armağan edilmiştir. Kulüp başkanları, federasyon başkan ve yöneticileri, tedrisattan burada geçmişlerdir. Türk spor basının efsane isimleri, gazetelerin manşetlerini bu alandan çıkardıkları haberlerle süslemişlerdir.
En iyisi burada keseyim, burada yaşananları kaleme almak her babayiğidin harcı değil. Özellikle Türk futbolunun en büyük altyapısının yanında ülkemizin en büyük sosyal sorumluluk projesi olan amatör futbol adına yazılacakların kaç Türk filmine, kaç romana senaryo olacağını düşünemiyorum. 19 Mayıs Stadı ve amatör futbol. Birbiri ile öyle özdeşlerdir ki, ayırmak mümkün değil. Futbolcu olacak, antrenör olacak, hakem olacak gençlerin hayallerini gerçeğe dönüştürmek için mesafe sadece ve sadece 100 metre ötede idi. Bu kadar yakınlık hangi hayale ulaşmak için vardır.
Önce 4 olan sonra 2’e düşen Dış Sahalarda futbol oynamadan, düdük çalmadan, takım çalıştırmadan ne hakem, ne futbolcu, ne antrenör olunmaz. Stadın altında yaklaşık 50 oda vardır. Her kulübün bir hikayesi vardır. Her kulüpten her manada futbolcu ve bilim adamından bakana kadar aklınıza gelen her alanda insan yetişmiştir. Size bir örnek vereyim de meramımızı ortaya koyalım. Maraton Tribünü’nün hemen altında 1951 yılında kurulan Güneşspor Kulübü konuşlanmıştır. Başkanı Türk futbol tarihin en renkli simasıdır. Bir gün Posta Caddesi’nden rahmetli İlhan Cavcav ile birlikte yürüyorlarmış. İlhan Cavcav o gün tanınan, bilinen biri değil. Avni Bulduk’da Gençlerbirliği Kulübü’nde yöneticiymiş. Caddenin tüm esnafı Avni Bulduk’u selamlıyor, “Bu hafta maç ne olur ?, “Ali ‘yi neden oynatmadın “, “Bu hafta maçı alır mıyız ? “gibi sayısız sorular soruyorlar. Kimse Cavcav’a bir şey sormuyormuş. Avni Bulduk , Cavcav’a dönüp, “Lan İlhan seni bir tane tanıyan var mı? Geç Gençlerbirliği’nin başına tüm dünya tanısın “diyor. Gerisini anlatmayacağım İlhan Cavcav’ı dünya tanıdı mı , tanımadı mı onu takdirlerinize bırakıyorum.
“55 YIL AYNI ODADA OTURDU”
Avni Bulduk, 2005 Aralık ayında vefat etti. Abartısız 55 yıl 19 Mayıs Stadı altındaki küçücük odaya uğramadığı bir tek gün bile olmamıştır. 90 yaşında vefat etti. Türk spor basınında onunla son nefesinde röportaj yapan tek gazeteci olmak bana nasip oldu. Yaşamının son günlerinde Bulduk Oteli çalışanları her gün bu küçük odaya onu bırakıp, akşamda alırlardı. Ben de nerede ise her gün Avni Bulduk’u ziyaret ederdim. Kapı hafif açık bırakılır. Avni ağabey akşama kadar orada oturur. Öyle düşünürdü. Ben de gazetecilik refleksi ile her gün ondan yeni bir şey öğrenmek için çaba harcıyorum. Son günlerde bir hayli neşesiz. Ben de onunla “uzayda maç oynama teklifi “ni konuşmak istiyorum. Hep konuyu sorduğumda, “Ali beni yorma, hiç neşem yok “diyor. Kaç kere teklif ettim ise bu konuda üzülerek ifade etmem gerekir çok net cevaplar alamadım. O, “Yaptık öyle bir teklif “der geçiştirirdi. O küçük odada Türk futboluna sayısız futbolcu yetiştiren Avni Bulduk, şahsına münhasır teklifi yapmış, bu teklif gazetelere ve televizyonlara haber olmuştu Peki bu nasıl olmuştu?
DİLEKÇE İLE MÜRACAT EDİYOR
Güneşspor Başkanı Avni Bulduk, 1969 Ağustos ayında Amerikan Elçiliği’ne bir dilekçe veriyor. Dilekçeyi elçilik sekreteri ilgisi dolayısıyla Kültür Ateşesi Mr. Tadler’e gönderiyor. Ateşe isteği olumlu karşılamış ve Bulduk’u elçiliğe davet ediyor. Ateşenin odasında Bulduk ile Tadler arasında şu ilgi çekici konuşma geçiyordu: Mr.Tadler, “Ay da futbol oynamak için ilk müracaatı siz yaptınız. İmkan olduğu takdirde maçınızı yapacaksınız. Fakat anlayamadığım bir mesele var. Ay da futbol sahası ve stadyum yok. Nasıl olacak bu iş?diyor. Bulduk , “Aman efendim bunun zorluğu nerede? Amerika iki buldozer gönderir, oraları dümdüz eder, ne çukur kalır, ne tümsek. Esasen biz toprak sahalara alışığız, çime ihtiyaç yok”der. Mr.Tadler, ” peki rakibiniz kim olacak? diye sorar. Bulduk , ” Bu şerefi sizin astronotlarla paylaşmak isteriz. NASA bir takım kuruverir” diye cevaplar. Mr.Tadler , “İşte buna bugün için imkan yok.” der.Bulduk , “Biliyorum. Esasen maç için benim de ömrüm yetmeyecektir. Yalnız biz Güneşspor olarak ay da maç yapmak istiyor ve bu talebimize öncelik tanınmasını istiyoruz. Zaman mühim değildir. “diyerek akıl dolu bir öngörü ortaya koyar.
MASRAFLARI KİM KARŞILAYACAK?
Mr.Tadler , “Anlaşıldı.İsteğiniz ele alınacak.Yalnız masraflar meselesi için ne düşünüyorsunuz?”
Bulduk, “Güneşspor’u aya götürüp getirmek Amerika için mesele olmasa gerek. Yardım fonlarından bilet kesilir olur biter. Şayet kudretimiz yetse idi futbolcularımız ayda maç oynamayı o kadar istiyorlar ki ceplerinden verir giderlerdi” der. Mr.Tadler ” Görüşmemizden çok memnun oldum. Ayda futbol oynamak için müracaatınız dikkate alınacaktır. Müsterih olunuz. Good bye Mr. Bulduk. Thank you.” diyerek Avni Bulduk’u uğurlar.
TELEVİZYONLARA HABER OLMUŞ
Reuters Ajansının verdiği haber, Kanada basını ve televizyonda geniş ilgi uyandırmıştır. Ünlü TV yorumcusu Walter Klondie’nın Apollo-11’in ay seyahati sebebiyle yaptığı ilginç konuşma arasında “Ay da futbol maçı yapmak için Ankara’nın Güneşspor futbol takımının müracaat ettiğini ve bu yüzden uzay gemileri seferlerine ilave yapılacağını” söylemesi, Kanadalıları evvela hayrete düşürmüş, sonra da bunun bir şakadan ibarert olduğu sanılmıştır. Ancak aynı anda Toronto’nun 6 nolu TV takdimcisi Loyd Robertson’un da “İşte size ay’a ayak basış kadar ilginç bir haber veriyoruz. Ayda futbol oynamak ve seyretmek herhalde dünyadakinden daha enteresan olacaktır. Zira ayda yerçekimi dünyadan 1/6 nisbetinde az olduğu için havalanan top uzun süre yere dönmek bilmeyecektir. Türkiye’nin profesyonel takımlarından birinin Sükût denizinde maç yapması teklifi ciddidir” demesi Kanadalıları günlerce meşgul etmiştir.
ALİ ÖCAL
Gol Ankara Kurucu ve Genel Yayın Yönetmeni
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli