‘’Sevgi neydi? Sevgi iyilikti, dostluktu. Sevgi emekti.’’
Futbolun doğdu yer; İngiltere. Büyükten bir şehir; Manchester. O büyük şehrin iki ayrı ucunda, biri kırmızı diğeri mavi iki ayrı futbol mabedi. Manchester’ın mavi mabedinde bir kadın. Yaşlıcana. Ama hala heyecanlı. Hala ilk gün ki kadar tutkulu. Adı Vera Cohen.
Vera Cohen, 102 yaşında ve sıkı bir Manchester City taraftarı. Tam tamına 85 yıldır sezonluk kombinesini alarak takımını tribünde destekliyor. 85 yıldır her 90 dakikayı doyasıya bir heyecan ve tutkuyla izliyor. Dile kolay futbol dolu tam 85 yıl. Ne güzel yıllardır o öyle.
Vera, 102 yıllık yaşamında insanoğlunun tanık olabileceği her türlü olaya, gelişmeye şahit olmuşsa da hayatında hiç değişmeyen, hep süre gelen tek bir şey var. O da Manchester City sevgisi. Savaşlar, barışlar, darbeler, devrimler, icatlar, keşifler, krizler her şey bir yana Manchester City bir yana.
Bir sevginin tutkuya dönüşmesi hiç o kadar kolay değildir. Uzun yıllar ister, istikrar gerektirir. Onu sahiplenmek gerekir, emek vermek gerekir. Vera’nın yaptığı da tam olarak bu.
Vera’dan ve onun temsilcisi olduğu futbol kültüründen öğrenmemiz gereken çok şey var. Bizim oyunu falan sevdiğimiz yok. Bizim bu oyun için herhangi bir emek verdiğimiz falan yok. Biz ya kazanmanın ya da kavganın tutkunuyuz. Biz albeninin tutkunuyuz. Biz yıkımların, eleştirilerin, üstten bakmanın tutkunuyuz.
Bir kadın, belki en güçlülerinden biri değil ama en tutkulusundan. Hani erkek egemen bir oyun ya bu, işte o oyun içerisinde en kusursuz, en nadide bir parçası Vera. O muazzam kadının, biz erkeklere öğrettiği şey olacak sevgi ve tutku. Futbolun sadece futbol olmadığını öğretecek o, bizlere bir kez daha.
Tek düze bir bakışla futbolu takip etmemiz adına bize verdiğin güç için sana çok teşekkürler Vera.
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli