Bugün Ankara Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (AASKF)’nin kuruluşunun 46.yılı, Öncelikle emeği geçen; kurucu başkanından, yönetimine herkese teşekkür ederiz. Ebediyete intikal etmiş olanlara Allahtan rahmet, yaşamını sürdürenlere de uzun ömürler diliyorum.
Bir erteleme daha olmazsa büyük ihtimalle Mart 2021 yılında Ankara Amatör Spor Kulüpleri Federasyonunun seçimleri gerçekleşecek. Yaklaşık bir yıldır gelişmeleri yakından takip ediyorum. Başkan adayları açısından oldukça yorucu bir seçim süreci yaşandığı ortada. Herkesin tek düşüncesi var Ankara sporuna hizmet etmek, daha da yukarılara taşıyabilmek. Şu anki mevcut Başkan ve yönetim kurulu üyelerinin her şeye rağmen gayretlerini görüyorum. Yaşamış oldukları bir çok sıkıntıya rağmen hizmet adına vermiş oldukları mücadeleye de saygı duyuyorum.
Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (ASKF)’lerin görev ve tanımına bakıldığında göze çarpan ilk cümle; Üye spor kulüplerinin hakkını aramak korumak, kamu kuruluşları yerel yönetimlerle iş birliği yaparak tesisleşme, ayni ve nakdi yardımlar vb. gibi konularda çalışmak yapmak olduğunu görürüz. Hakaret olmadığı sürece hiç bir kurumu eleştiremez, laf söz edemez, kurumları harekete geçirmek için basın açıklaması yazışmalar yapmaz diye hiç bir Sivil Toplum Kuruluşu (STK)’nun tüzüğünde görmedim. Dünyanın neresine giderseniz gidin Sivil toplum Kuruluşu (STK)’larının gücü kuvvetini görmeniz mümkündür. Delegeler, Başkan ve yönetim kurulu üyelerini seçerken neye bakarlar. Elbette onların fikir ve düşüncelerini en iyi şekilde savunabilecek adaylar olduğuna, her konuda haklarının ve hukuklarını arayabilecek kişiler olduğuna bakarlar. Seçilen Başkan ve yönetim kurulu üyeleri de bu bilinçle göreve talip olurlar ve camialarına layık olmak için çalışırlar.
Bakıyorumda bu ilkeli duruşlar suç olmaya başlamış. Kimseyi eleştirmeyeceksiniz, hak aramayacaksınız şekline dönüşmeye başlamış. Federasyon Başkanı seçilirseniz sessizce bir kenarda oturacaksınız gelen talimatları yerine getireceksiniz.Getirmezseniz ya istifa edeceksiniz ya da disiplin kuruluna sevk edileceksiniz. Ama mücadele etmeyeceksiniz.(!) O zaman ne anlamı kalıyor ki Başkanlık yapmanın, ya da seçime gitmenin. Yukarıdaki abiler birilerini göndersinler o koltuğa oturtsunlar ne isterlerse yaptırsınlar. Sen sus konuşma bize biat et. Biz ne dersek onu yap, oraya git, şunu yap, bunu yapma desinler.. Ne güzel dünya değil mi? Ama artık bunlara son vermemiz lazım. Seçilmiş bir Başkan, dilediği gibi konuşmalı. Elinden geldiği kadar herkesin sorunları ile hemhal olmalı. Olamıyorsa da üst makamlara müracaat etmeli. Baktı onlarda yapmıyorsa elbette onu seçenlere karşı sorumluklarını yerine getirip gerektiğinde üst makamlara veryansın edebilmeli. Bunda abes olan bir şey göremiyorum. Gören varsa da pes artık diyorum başka da bir şey demiyorum.
Şimdi sizlere bir örnek vermek istiyorum. Amatör sporun özellikle Amatör futbolun hamisi olarak karşımıza çıkan kurum Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu değil mi? Her türlü platformlarda hakkını savunacak koruyacak sizler adına mücadele edecek gerektiğinde irade koyacak. Ama bunu göremiyoruz değil mi. Çünkü Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu (TASKK) Başkanı olarak bağımsız değilseniz ve aman Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile aram kötü olmasın. Bakanlıkla aram kötü olmasın. Yanlış anlaşılır koltuklarımız gider. Böyle idare edip gidelim düşüncesi olduğu sürece ne hak aranır ne hukuk. Ne olur biliyor musunuz? Şu anki yaşadıklarınız ve yaşayacaklarınız olur. Profosyonel liglerde corona virüs yokmuş gibi onlar devam eder. Ama amatörlere gelince virüs olur ligler oynanmaz. Binlerce sporcu mağdur olur. Bir kişide kameralar karşına geçip sizin için açıklama dahi yapma gereği duymaz. Yazılı açıklama ile geçiştiriverirler. Aynı düşüncelerim 81 ilde bulunan Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (ASKF) Başkanları içinde öyle. Sizler ne için o koltuklara talip oldunuz camialarınızı temsil etmek korumak zor zamanlarında yanında olmak için. Peki bundan daha zor zaman mı var? Rabbim beterinden korusun ama yok. Peki nerdesiniz hiç kimse sesini çıkarmıyor. Bana dokunmaya yılan bin yıl yaşasın misali durumlar idare edilmeye çalışılıyor. Bu arada görevlerini yapanları tenzih ediyorum. Onlara saygım sonsuz.
Ankara’da yaşadığım için şahit oluyorum mevcut Ankara Amatör Spor Kulüpleri Federasyon (AASKF) Başkanı ve yönetimi gereken mücadeleyi verdiğini düşünüyorum. Kendilerine teşekkür ediyorum. Ama ne yazık ki adamın başına gelmeyen kalmadı. Peki suçu neydi? Amatörlerin sorunlarını dile getirmek. Peki bu kişi amatörün sorunlarını çözmesi için bu koltuğa oturmadı mı? Kendisi çözdüğü yere kadar çözmek zorunda. Çözemediği nokta da elbette konuşacak ve talepte bulunacak. Yapılmadığı zamanda eleştirmek en büyük hakkı değil mi? İşte tam da bu nokta da disipline verildi ve senelerdir adam uğraşıp durmakta.
Yapmayın beyler. Yazıktır günahtır. Kendilerine eleştiri yaptı diye seçilmiş bir insan bu kadar ötekileştirilmek ve pasifize edilmek istenmek doğru mu? Bir gün herkese hukuk adalet lazım olacak. Sayın beyler bunu asla unutmayın..
Her zaman olduğu gibi doğru bilgi objektif yaklaşım ilkesinden asla şaşmadan sizlere bir şeyler karalamaya çalıştım. Sağlıkla kalın..
AHMET EROĞLU
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli