Ankara’da son bir hafta da içinde basketbol adına çok güzel görüntülere tanıklık etmenin mutluluğunu hep birlikte yaşadık. İlk önce 8 takımın Türkiye Kupası mücadelesi , ardından A Milli Erkek Basketbol Milli Takımı’nın Çin’de yapılacak Dünya Şampiyonası’na uğralama randevusu… Türk Telekom’un Fenerbahçe ile yaptığı yarı final maçı deyim yerinde ise nefesleri kesti. Karşılaşma öncesi ve sonrası imanılmaz görüntüler vardı. Bir kez daha gördüm ki, Başkent Ankara’ya basketbol çok yakışıyor. Bu şehirde yaşayan , Fenerbahçe’ye gönül veren Sarı-Lacivertli basketbol severler, Anadolu Efes ile oynanan maçta salonu tıklım, tıklım doldurdular. Takımlarının kupa zaferini doyasıya yaşadılar. Spor adına basketbol adına bir hafta sonra da Çin’de yapılacak Dünya Basketbol Şampiyonası’na katılmayı garantileyen A Milli Takımızın Solevanya ile oynayacağı maç heyecanı sarmıştı bedenimizi ve ruhumuzu. Tüm biletler tükenmiş, salon dışında içeri giremeyen bir sürü insan kalmıştı. Salonun içi, dışı kırmızı-beyaz renklere bürünmüştü. Çoluk, çocuk, genç yaşlı milli takımıza destek vermek için salona koşmuştu. Ben de bir saat önce salonun etrafını şöyle bir turlayıp, şahit olduklarım karşında, “işte spor bu “demekten kendimi alamıyordum. Bu güzellikler içinde kulaçlar atarken, cep telefonumun çaldığını bile duymamışım. Arayan Hürriyet Gazetesi Spor Şefi, kadim dostum Özgür Şahiner’di. Özgür, “Ağbi biraz işlerim var. Toparlayıp, geliyorum. Bana da bir yer kap ” diyordu. “Tamam “deyip, salona girdiğimde görüntü karşısında bir kez daha büyüleniyorum. Yine kendimi tutamıyorum, “Basketbol bu şehre çok yakışıyor “diyorum. Maça müthiş bir ilgi var. Özgür kardeşime hak veriyorum. Basın mensubu arkadaşlarım yer kapmak için birbiri ile yarışıyor.Sonra maç başlıyor. Milli takımımız müthiş oynuyor. Her atılan sayıda, her çemberden geçen 3’lükte beni alıp, bir yerlere götürüyor. 2010 yılında ülkemizde düzenlenecek Dünya Basketbol Şampiyonası için yapılan bu salonda 9 yılda yaşadıklarımız, tanık olduğumuz başarılar, gözümde canlanıp, parkenin üzerinde resmi geçit yapmaya başlıyor.Salonun inşası için kent olarak ne soğuk terler dökmüştük. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin üstlendiği inşaatın zamanında bitirilmemesi üzerine zamanın hükumeti devreye girip, salonu yetiştirmek için inanılmaz bir mücadele veriyordu. Aksilikler bir türlü bitmiyordu. Bir gün salonun çatısının uçtuğu haberleri moralleri bozuyordu. Basketbol Şampiyonası’na 5 gün kala organizasyon için inşaa edilen “Ankara Spor Salonu S.O.S veriyor.” haberleri herkesi endişelendiriyordu. Türkiye ve Ankara bir büyük organizasyon için ayakta idi. Başkent Ankara’nın yeni basketbol mabedinde ilk milli maç 28 Ağustos 2010 Cumartesi günü saat 21:00’de başladığı gün bile herkeste “bir arıza mı olur, skorbord mu çalışmaz mı ?” bir endişe vardı. Allah’dan korkulan olmadı. Millilerimiz ilk maçta Fildişi Sahili’ni ardından Rusya’yı mağlup ederken, “Bu şehre basketbol ne kadar yakışıyor “demekten kendimi g gün de alamıyordum.Yunanistan, Porto Riko ve Çin mağlup edilip, Milli takımızı İstanbul’a uğurluyordu bu şehir… Başantrenör Tanjevic’den Hidayet Türkoğlu’na tüm milli takım kadrosu Ankaralı basketbolsevrlere teşekkür ediyordu. Bu arada mazinin tozlu raflarından dolaşırken, atılan her sayıda , her üçlükte , Özgür Şahiner’le “Ne muhteşem görüntüler “deyip, tekrar nostlaji denizinde kulaçlar atmaktan kendimi alamıyorum. A Milli Kadın Takımımızın , 2012 Londra Olimpiyat Oyunları vizesini bu salonda aldığı günler canlanıyor. Potanın Perilerinin gözyaşları ıslanan parkelerin üzerinde şimdi Potanın Aslanlarını , Çin’e, Dünya Şampiyonası’na uğurluyoruz.Semih Erden, tüm salonu susturuyor, ışıkları söndürüyor,”Kırmızı-Beyaz “diye ortalığı yıkıyor. Başantrenör Ufuk Sarıca, tüm oyuncular Ankara seyircisine, teşekkür ediyor. Bu iltifatlar karşısında , kendimi yine tutamıyorum, “Basketbol bu şehre çok yakışıyor “diyorum. Haksız mıyım ? Burdan bir kez daha MKE Ankaragücü Kulüp Başkanı Mehmet Yiğiner ve Gençlerbirliği Başkanı Murat Cavcav’a sesleniyorum, “Basketbol bu şehre çok yakışıyor. Artık bunu görün.Parkenin üzerinde Sarı-Lacivert ve Kırmızı-Siyahlı renkleri bu şehir görmek istiyor ” diyorum. Ufkunuzu ve hedeflerinizi büyütün artık…
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli