Türk futbolu her geçen gün ilginç bir mecraya sürükleniyor. Durum hiç iç açıcı değil. Her hafta oynanan maçları titiz bir şekilde mercek altına alıyorum. İlginç sonuçlara ulaşıyorum. Futbolumuzun sorgulanmayacak nerede ise hiç bir tarafı kalmamış.
Bu hafta Süper Lig’de 10 karşılaşmada atılan 23 golü ve kalecileri masaya yatırdım. Ulaştığım veriler sonunda da bu işte bir, ” gariplik” olduğunu gördüm. Netice “Ne atmasını” , “Ne de tutmasını” biliyoruz.
Gol, futbolunun herşeyi…Gol yoksa futbolun çok da bir anlamı yok. Milyonları peşinden koşturan, topun ağlarla buluştuğu sihirli andır. O nedenle atılan 23 golü kimler atmış şöyle bir göz gezdirdim.
Bu gollerden 17 yedisinde yabancı oyuncuların imzası var. Atılan sadece 6 gol de bizim çocukların adı yazılı. Bunlardan 1 tanesi de Adem Büyük‘ün penaltı dan Yeni Malatyaspor adına ağlara bıraktığı gol… Bir diğerinde ise Beşiktaş’ın golünü kaydeden futbol eğitimini Almanya’da almış Gökhan Töre‘nin adı yazılı… Geriye, Soner Aydoğdu (Göztepe), Muhammed Demir (Gaziantep FK), Mustafa Pektemek (Alanyaspor), Veysel Sarı‘nın (Fraport TAV Antalayaspor) golleri kalıyor. Gerçekten bizim futbolcularımız gol atmakta bir hayli zorlanıyorlar.
Kaleye bakıyorum, 21 takımın 12’sinin kalesini yabancı kaleciler kapmış. Geriye bizim çocuklara 9 eldiven kalmış. Bunun 2’sini kapan kalecilere futbol eğitimi bizim teknik adamlarımız vermemiş. Galatasaray kalesini koruyan Fatih Öztürk, Fransa’da doğmuş , bu için eğitimini bu ülke de almış. Aynı şekilde Gaziantep FK’nün kalesini koruyan Günay Güvenç‘de Almanya ‘da doğan ve futbol altyapısını bu ülkede alan bir kalecimiz. Kim kalmış, bizim yetiştirdiğimiz . Gökhan Akkan ( Çaykur Rizespor), Altay Bayındır (Fenerbahçe), Ramazan Köse (Kasımpaşa), İrfan Can Eğribayat (Göztepe), Uğur Can Çakır (Trabzonspor), Ersin Destanoğlu (Beşiktaş), Fehmi Mert Günok (Medipol Başakşehir)…Toplam 7 kaleci…
Hiç kuşkunuz olmasın ilerleyen haftalarda bu sayı daha düşecek. “Atmasını” ve “Tutmasını ” bilmeyen bir Türk futbolu …
Ne kadar hazin değil mi ? Futbolda her mevki, önemlidir. Korunacak kale ve o kaleye atılacak gol en kritik unsurlardır. Bu hazin tabloda suçlu kim ? Başkanlar mı ? Yoksa yöneticiler mi ? Veyahut hakemler mi? Çok komik bir soru değil mi ? Hele bir tanesi, “hakemler “çok komik…
Bu hazin tablonun bir çok aktörü vardır. Ama bunlar içinde en çok vebali olanlar teknik adamlardır. Eğer bugün futbolcularımız gol “atamıyor”, kalecilerimiz “topu tutamıyor” ise bunun bir numaralı suçlusu teknik adamdır. Eğitim sistemimizdir. Her maçta , yönetimleri, hele ki hakemleri acımasızca eleştirirken, teknik adamlar neden hak ettikleri kadar eleştirilmezler ? Tamam, başarısızlıkta “ilk “fatura teknik adama kesilir… Kesilir de ne olur ? O kovduğunuz antrenör, hemen bir başka kulüpte işe başlar. Evet artık, Türk futbolunda acımasızca da olsa, haketmişler ise teknik adamlar eleştirilecektir. Kanımca bunu fazlasıyla da hakediyorlar. Bu oynanan kötü futbol, Türk futbolunun bu hali en çok siz antrenörlerin eseridir. Eğer insanlar futboldan eskisi kadar keyif almıyorlar ise, her geçen gün tribünlerden uzaklaşıyorlar ise, Türk oyuncular formaları yabancı oyuncular kaptırıyorlar ise , kusura bakmayın bu siz teknik adamların eseridir. Lütfen artık, çocuklarımıza, “atmayı” ve “tutmayı ” doğru öğretin.
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli