RIZA BAŞKANIN KARDEŞ ACISI

Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı, Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu ve Türkiye Gençlik Federasyonu’nun kurucu ve ilk Genel Başkanı Rıza Sümer, kardeşi Hasan Sümer’i kaybetti.

Bugün (10 Aralık 2020 Perşembe) öğleden sonra, İstanbul-Ümraniye’de aile kabristanında toprağa verilecek olan Hasan Sümer, 71 yaşında, evli ve 5 çocuk babasıydı. Rıza Sümer, kardeşinin ölümü ile yaptığı açıklamada ,“Kardeşimin yaşamını yitirmesi Kovid 19 salgınından değil, akciğer ağırlıklı rahatsızlıklarından dolayı.”dedi. Başkan Sümer, kardeşinin kaybetmenin kendisini çok üzdüğünün altını çizerek, “Rize-Pazar’ın Apso (Suçatı) köyünde ben çocuk, o bebekken onun beşiğini sallar, annem tarlada veya ev dışında iken ona bakardım. Ailenin kahramanı idi. İstanbul kapısını o açtı.”dedi.

“ECEVİT’İN GÜVENİR ADAMIYDI”

Kardeşinin rahmetli Bülent Ecevit ile birlikte siyaset yaptığına işaret eden Rıza Sümer, “Demokratik Sol Parti İstanbul İl Başkanlığı yaptı. Başbakan Bülent Ecevit’in güvendiği insanlardan biri oldu. Acıyı, hangi alet tartar veya ölçer. 9 kardeştik. Nazire ve Hasan yok artık. Anne ve babamızla, daha önceki büyüklerimizle buluştular desek biraz teselli olur mu?Yaşam biçimimden dolayı anne baba ve kardeşlerime hiç doyamadım. Onlardan uzakta ve özlem içinde bu yıllara geldim. Bir ağabey olarak kendi küçüğünü kaybetmek çok büyük bir acı. Huzur içinde uyusun, acım sonsuz ötesi.”diye konuştu.
CENAZESİNE KATILAMADI
65 yaşındakilere uygulanan tedbirler nedeniyle üzüntüsünün bir kat daha artığını ifade eden Sümer şunları söyledi:Hele Ankara’da ve 65 yaş üstü olmanın getirdiği önlemlerden dolayı kardeşimi uğurlayamıyorum. 65 yaşa karşı büyük bir haksızlık olan bu önlemlerin alınmasına neden olanlar, halkın içinde yaşayan, gençler ağırlıklı her yaştaki, akıl ve vicdandan yoksun sorumsuzlardır. Maske, mesafe ve sigara içilmemesi kuralını çiğneyenlerin engellenmesi, bilgilendirme, uyarı, denetleme ve ceza sürecinin iyi yönetilmesi zorunludur.Sözün bittiği yerde kardeşim, ancak biz, duyguların ve sözlerin bittiği değil, farklılaştığı yerdeyiz.”