ŞİDDET ÇÖZÜM DEĞİL

Futbol maçlarında yaşanan şiddet olayları bu sezon oldukça arttı. Hatta TFF bununla ilgili bir karar alıp, ligleri 1 hafta ertelemişti. Yaşanan şiddet olayları bir hayli üzücü ve spora, sporcuya, spor ahlakına yakışmayan görüntülrdi. İstemediğimiz olaylar ne yazık ki kadın futbolunda da yaşandı. Geçtiğimiz hafta 3. Lig maçında kadın futbolcu hakeme saldırdı. 9. Grup’ta mücadele eden Konya İdmanyurdu ile Anadolu Yıldızlarıspor arasında oynanan karşılaşmanın hakemin kendisine kırmızı kart çıkarması üzerine çılgına dönen futbolcu maçın hakemine saldırdı ve uçan tekme atmaya kalktı. Arkadaşları tarafından zor tutulan genç kız resmen sahada hakemi kovaladı. Onunla birlikte bir kaç arkadaşı daha hakeme saldırmak için peşinden koştu. O sırada sahaya giren antrenör hakeme saldırmak isteyen sporcuları engellemek için birisini yere atarken diğerini de vurarak durdurmak istedi. Hakem zor da olsa sahadan çıkarıldı.

Neydi peki bunun sebebi? Neden hakeme saldırır bir sporcu? Ne olursa olsun bir sporcunun hakeme saldırması kabul edilemez. Hakem yanlış karar da verse üst üste hatalar da yapsa hiç bir şey hakeme saldırmayı haklı kılmaz. Sporcu haksızlığa da uğramış olsa, kararın yanlış olduğunu da savunuyor olsa bunu şiddete başvurup hakeme saldırarak halledemez. Şiddet hiç bir zaman çözüm değildir. Bizler kadın futbolunun gelişmesini ilerlemesini isterken bu hareketler gelişmeyi bırak bizi daha geriye götürür.

Kendi suçlarını, başarısızlıklarını örtmek isteyen herkes suçu hemen hakemde buluyor. Hakem faulü çalmadı, penaltımızı vermedi, tacı yanlış verdi, ofsaytı görmedi… Oysa ki boş kaleye golü atamayan oyuncu veya da hata yapıp gol yiyen kaleci, defans oyuncusu suçlu değil, tek suçlu hakemdir. Kendi başarısızlığımızın suçunu hakemlere yüklemeyi bırakmalıyız artık. Hatayı başkalarında aramak yerine dönüp bir kendimize bakmalı, “nerede yanlış yapıyorum” demeliyiz. Hele ki, kendi hatalarımızı görmeyip en ufak bir hatada şiddete başvurup karşımızdakilere saldırmak olacak iş değil. Bir spor yapıyorsak bunun gereklerini de yerine getirmeliyiz. Her şey maç kazanmak veya da başarılı olmak demek değildir. Bu işte yenilmek de var. Sporculara galip gelmenin yanında mağlup olmayı da öğretmeliyiz. Öğretmeliyiz ki, maç kaybettiğinde sinirlenip sağa sola saldıran suçu hakemde arayan insanlığını kaybeden sporcular yetişmesin.