TÜFAD VE TÜRK FUTBOLU

 TÜFAD VE TÜRK FUTBOLU

Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği’nin (TÜFAD) 24.Olağan Genel Kurulu Ankara’da yapıldı. Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür ve Kongere Merkezi’nde yapılan toplantıya katılım çok yüksek oldu. Tek adaylı bir kongrede ülkenin dört yanından, belki gece yarısı, belki de sabahın ilk ışıkları ile yola çıkılıp kilometrelerce yol katederek Başkent Ankara’ya ulaşmak her türlü takdiri ve alkışı hak etti. Toplam bin 200 delegeden bine yakının salonda hazır bulunması büyük bir sorumluluk fotoğrafıydı. Salonun hazırlanışı, delegelerin karşılanması, kayıtların yapılması, sembolik hediyelerin sunumu konusunda TÜFAD Ankara Şubesi çok başarılı bir sınav verdi. Başta TÜFAD Ankara Şube Başkanı Tahir Çopur olmak üzere tüm ekibini kutluyorum. Yarım asrı geride bırakan, 54 ilde örgütlenen, 22 bini aşkın üyesi ile Türk futbolunun en önemli ve saygın kuruluşu olan TÜFAD ‘a yakışır manzara karşısında hayran kalmamak elde değildi. Kongrenin açılışın hemen ardından TÜFAD Belgeseli müthiş bir sürpriz oldu. Yaklaşık 40 dakika süren Yetkin Etkin tarafından hazırlanan sunumu izlerken 1965 yılında çıkılan yolculuğun, bugünlere gelmesinde harcanan çabaların sanki resmi geçidi vardı. İnanın 53 yıllık süreci izlerken, gözler nemlendi, nostalji denizinde fırtınaya tutulmuş gemilere döndük. Tabiri caiz ise sırıl, sıklam ıslandık. Bu güzel çalışma Türk futbol antrenörünün dünü hatırlatıp, bugünü gözden geçirip, yarınların yol haritasını çizer gibiydi. Salondaki alkışta bunu işaret ediyordu. Başkan İsmail Dilber, konuşmasını yapmak için kürsüye çıktığında belgeselin etkisinden kurtulmuş görülmüyordu. Başkan Dilber, 3 yılda yapılan çalışmalardan bahsedip, TÜFAD’nın Avrupa’nın en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olduğunun altını çizip, “Çocuğun ve topun olduğu her yerde TÜFAD” olacak derken, Türk futbolunun efsane isimlerinden Metin Türel’nin hastaneden çıkıp, sandalyeli araba ile salonuna girişinde duygusallık tavan yapıyordu. Tüm bunlar yaşanırken, şöyle etrafıma bakıp, “Bu güzellikleri tarihe kim not düşecek “diye basın mensubu meslektaşlarımı aradım. Bir kaç yerel gazeteciden başka kimsecikler yoktu .O televizyonlarda, gazetelerde ahkam kesen bir tek Allah’ın kulu ara ki bulasın. Bu muhteşem birlikteliğin Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) pencerisini araladım. Karşımda Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu (TASKK) Genel Başkanı ve TFF İcra Kurulu üyesi Ali Düşmez var. İçimden, “TFF Başkanı Yıldırım Demirören burada olmalıydı” dedim. Sonra, ” Yerel Yönetimler ve Spor “konusunda adeta Türkiye’de çığır açan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, söz alarak, “Artık maçların seromonilerinde İstiklal Marşı’na iştirak edecek daha çok Türk futbolcusu görmek istiyoruz ” diyerek çok önemli yaraya parmak basıyordu. Her türlü çareyi Meclis’den bekleyeceksiniz, Alpay Özalan, Saffet Sancaklı gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde vekiliniz olacak, ama bu tarihi kongreden bihaber olacak. İki büklüm, zor nefes alan Metin Türel salonda olacak, Fatih Terim, Şenol Güneş kongreye katılmayacak. Sonra Özkan Sümer hocam futbolumuzun sorunları ile ilgili , biraz sonra sıralayacaklarımın yanından geçmek için şöyle bir iki cümle sarf etti, sonra, “Ortam çok güzel, şimdi sırası değil “deyip vazgeçti. Ardından sonucu belli olan seçimlere geçildi ve İsmail Dilber, 10.kez TÜFAD Genel Başkanı olarak tarihe geçecek bir başarıya imza attı. Sonra üyelerin tebrik için kuyruğa girişleri… İsmail Başkanımı ben de kutluyorum.Adımız çok büyük gazeteci değil ise de TÜFAD’nın yaptığı eğitim faaliyetlerini, seminerleri, sosyal sorumluk projelerini en çok takip eden ve haber yapan basın emekçisiyim. Gerçekten muhteşem bir genel kurul oldu. Salonda herkes İsmail Dilber’e hak ettiği tebrikleri sunarken ben de bir koltuğa oturdum düşünmeye başladım. Yaptığımız genel kurul, “Ispanya’nın mı, İngiltere’nin mi, Fransa’nın mı, Hollanda’nı mı, Almanya’nın mı , İtalya’nın mı ? ” diye sorular beyni mi kemirmeye başladı. Türk futbolunun sorunları ile ilgili bir tek kelime kimse etmedi. Avrupa’nın en yaşlı ligi, Avrupa’nın yaşlı takımları, Avrupa’nın en fazla yabancı oynatan ülkesi, altyapıdan yetiştirdiği oyunculara şans tanıma konusunda Avrupa’nın en cimrisi, Avrupa’nın en borçlu kulüpleri siz de olacaksınız, 80 milyonluk devasa ülkede 5 bin 10 bin ortalaması ile maçlar oynanacak, bunlar Türk futbolunun en önemli paydaşının genel kurulunda konuşulmayacak. Tüm bunların tek bir sorumlusu var, o da ” idareciler mi ” diyeceğiz.. Antrenörlerin bu kötü tabloda hiç mi kabahati yok ? Diyecekseniz ki, “Sucu olan 18 kişiyi ihraç ettik “. İsmail Başkanım sizi yürekten kutluyorum. Bu genel kurul bir” milat” olmalı. Bu sorumluğu size genel kurul verdi. Türk futbolu derin kaosa sürükleniyor. Durum hiç de parlak değil. O belgeselde Türk futbolunu bugünlere getirmek için ömrünü harcayanlara vefa borcu ödenmeli, Türk futbolunda yeni bir sayfa açılmalı. TÜFAD, Türk futbolun inşasında en büyük görevi almalı. İlk icraatlarınız arasında da önümüzdeki sezondan itibaren diploma kiralama gibi etik olmayan bir yanlıştan antrenörleri kurtarmak. Yolunuz ve bahtınız açık olsun. Eğer Türk futbolunu doğru inşa edersek, futbolun, soysal sorumluluk, ekonomik kazanç ve istihdam gücünden bu ülke çok yaralarını saracaktır.Bugünlerde buna çok ihtiyaç var.

Bu Yazı İçin Ne Düşünüyorsun?

Yorum Yap