ACI GERÇEKLER

0 yorum

223 okunma

Planımızı yapmıştık. MKE Ankaragücü’nün Ziraat Türkiye Kupası’nda Serik Belediyespor ile oynayacağı maç için Yenikent Osmanlı Stadı’nın yolu tutulacaktı. Yalnız bu maç öncesi Başkent Voleybol Salonu’na da uğramalıyıdık. Türkiye Spor Yazarları (TSYD) Ankara Şubesi’nin düzenlediği turnuvada kupa sahibini bulacaktı. Ziraat Bankası, Jeopark Kula Belediyespor’u mağlup edip turnuvanın üçüncüsü olurken, Arhavi Belediyespor da Tokat Belediye Plevnespor ‘u 3-1 yenerek, kupanın şampiyonu oldu. Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ başta olmak üzere tüm yönetim kurulu üyelerine, çalışanlarına derneğimize gösterdikleri duyarlıktan dolayı çok teşekkür ediyorum. Böylesine bir organizasyonda TSYD Ankara Şubesi Başkanı Alper Bakırcıgil ve Yönetim Kurulu üyeleri ve Cüneyt Kıran ve Bülent Karataş dışında hiçbir meslektaşımızın olmaması bir kez daha içimi acıttı. Bu hüzünle Yenikent’in yolunu tuttuk. MKE Ankaragücü’nün kupa mesaisinin başlamasına 1 saatten az bir süre kalmıştı. Stada ulaştığmızda da Anadolu Ajansı’ndan Buğra Ersavaş, foto muhabiri Doğukan Keskinkılıç dışında kimsecikler görülmüyordu. Kısa bir sohbettin ardından tribündeki yerimizi almıştık. Sarı-Lacivertli taraftarların da maça ilgisi fazla olmamaştı. Toplasan bin kişi yoktu. Rakibin bir 3.Lig takımı olması ve de Yenikent’in uzaklığı ilgiyi azaltmıştı. Maçın başlamasına dakikalar kala Sabah Gaztesi’nden genç muhabir arkadaşımız Yunus Emre, hemen o’nun ardından Anayurt Gazetesi Spor Müdürü Cevat Uğraş’da stada ulaşıyordu. Seromoni ve İstiklal Marşı’nın ardından nefes, nefese İhlas Haber Ajansı’ndan Cem Gecim ve Fatih Poyraz’da maçtaydılar. Her zaman olduğu gibi, “Acaba kaç habere yetişmek için koşturmuşlardır” demeden geçemedim. Bu arada havada buz kesmişti. Buğra’ya, “Isı kaç derece “diye soruyorum, Buğra,”Hemen bakıyorum ağbi” diyor ve hava sıcaklığının 12 derece olduğunu söylüyor. Biz bu stata böyle soğuklara alışığız. Serik Belediyespor Teknik Direktörü Mehmet Şansal’ın maça kısa kol bir tişort ile çıktığı dikkatimizi çekiyor. Arkadaşlar, “Hoca herhalde maçın Antalya’da oynadığını sanıyor.Donacak… “diyoruz. Sonra hakem düdüğü çalıyor maç başlıyor.
İLHAN’I ORADA DÜŞÜNEMEMİŞTİK
İsmail Kartal’ın bu maçta çok önemli bir rotasyona gideceğinden emindik. Ama İlhan Parlak’ın sağ bek oynayacağını düşünememiştik. Sahada özlemle, hasretle beklenen Alessio Cerci vardı. Beni en çok sevindiren de 20 yaşındaki Kaan Uygur oluyordu.Kalede Altay Bayındır’ında olması da soğuk havada içizimizi ısıtmıştı. Maça MKE Ankaargücü çok iyi başladı. İlk 10 dakikada rakibine çok iyi bir gözdağı verdiler. Muhammed Kehinde fişek gibiydi. Golünü attıp, üst , üste gol girişimlerinde bulundu. Bu maç o’nun için çok iyi olmuştu. İtalyan yıldız Cerci, bir kaç hareket ve pas dağıtım ve attığı golle, “Beklentileri boşa çıkarmayacağının “der gibiydi. Saman alevi gibi geçen bir yarım saat. Sonra bu sezon 3.Lig’de mücadele eden Serik Belediyespor aldı sazı eline. Allahım ne isabetli pas trafiği, ne özgüven ve gol girişimleri. Bu çabalar golü de getirdi. İlk yarı 2-1 sona erdi. İkinci yarıda daha iyi bir Serik Belediyespor vardı. Özellikle 10 numara Sinan Kalaycı sanki bir orkestra şefi gibi takımı yönetiyordu.Taner Çekiç, Erdi Taşkent, Ahmet Teker, Volkan Serim’e Sarı-lacivertli formayı giydirseniz, sırtımaz. Altay Bayındır, 2’si doksana giden mermi gibi şutlar olmak üzere, bir çok golü önleyip, maçın 2-1 bitmesini sağlayan en önemli isim oluyordu.
HAYRAN KALDIK
Maçı izleyen bir elin parmaklarını geçmeyen basın mensubu arkdaşlarımız, geçen yıl Bölgesel Amatör Lig’den 3.Lig’e yükselen Serik Belediyespor’a hayran kalmıştı. Hatta Buğra Ersavaş, “Ben basın toplantısı öncesi hocayı tebrik edeceğim ” diyordu. Ve de dediğini yapıyordu. Adeta soğuktan doncağını düşündüğümüz Mehmet Şansal içimizi ısıtmıştı. Anlatıkları daha da heyecan katsayımızı yükseltmişi. Şansal, “Ben 2.5 yıldır bu takımla birlikteyim. Bu takımı Bal Ligi’nde aldık ve küme düşmeden kurtardık. Geçen sene şampiyon olduk. 63 yıl sonra ilk defa bu takım profesyonel lig yaşıyor. Bunun dışında tarihinde ilk defa Ziraat Türkiye Kupası’na katıldı. Burada ilk turu geçerek ikinci turda bu ülkenin kupa takımı denen Ankaragücü ile oynamaktan gurur duyduğumuz bir takımla oynadık. Kurada 5 tane Süper Lig takımı vardı ve biri bize denk geldi. Bundan dolayı kendimi şanslı buluyorum. Süper Lig takımıyla oynamamız, gelecekteki tarihimizde güzel bir sayfa olacaktır.Nasip olursa bütün dileğimiz Altınordu takımını geçmektir. Şu anda bulunduğumuz ilçe içerisinde 14 tane futbol sahası yaptık ve geleceğe adımlar atıyoruz. 10 bin kişilik stat projemizin iznini aldık. Camiamız bugün çok heyecanlıydı. Seyircimizi ve camiamızı iyi temsil ettik diye düşünüyorum. Gücümüz neyse onu ortaya koyarak oynadık. Gelecek nesillerde bu tarihi anı anacaktır ve anmaya mecburdur. Çünkü bu yaşanan bir “ilk”tir. Gönül bir tur daha kendimizi bu arenada tutmak isterdi” derken hocayı hepimiz alkışlıyorduk.
“ANTRENMAN YAPACAK SAHAMIZ YOK”
Ardından İsmail Kartal geldi.Her zaman olduğu gibi dürüst ve gerçekçi bir değerlendirme yaptı. Kartal, iyi futbol oynamadıklarını söyledi.Rakibi kutladı. Sonra sorup, sormamaya bir türlü karar vermediğim, soruyu sordum, Hocam, “Bugün biliyorum bu soruyu sormalımıyız. MKE Ankaragücü kulübün son yıllarda yaşadıklarını en iyi bilenlerden bir olarak çabalarınızı çok iyi biliyorum. Bugün rakip takımın antrenörü, ” 14 saha yaptık “diyor, yorumunuz alabilir miyiz ? “diyorum. İsmail hoca her zaman ki samiyeti ile , “Biz de antrenman yapacak saha arıyoruz. Elimizde bir saha vardı, o da bakıma alındı ” diye başlıyor ve acı gerçekleri paylaşıyor. İsmail Kartal, Ankara ve Türk futbolu için bir şans.Neler yaptıkları tarih bir gün yazacak. O’nun yükünü ne kadar hafifletirsek, özlemle, hasretle beklenen başarılara yelken açılacaktır. Gecenin sonunda Cevat Uğraş ile eve dönerken, her zaman olduğu gibi pırıl, pırıl, Sarı-Lacivert atkılı ve formalı öğrencileri arabamıza alıp, Sincan girişine bıraktık, Cevat’a, “Bu ülkeden umut kesilir mi Cevat ” dedi. O ‘da “Ağbi yeter ki doğru eğitelim “diye cevapladı.