AH BERAT AH…

 AH BERAT AH…

Gençlerbirliği-Aktaş Hatayspor maçı için Eryaman Stadyumu’nun yolunu tutarken karma karışık duygular içerisindeydim. İlk kez Süper Lig’de yeralan konuk ekip, oynadığı oyun ve aldığı sonuçlarla taktir ettiğim takımlar arasındaydı. Genç teknik adamlardan Ömer Erdoğan’la 15 maçta 27 puan toplaması hiç te yabana atılacak bir durum değildi. Hatayspor karşısında Mustafa Kaplan’ında birşeyler yapacağını da ümit ederek, Basın Tribünü’ndeki yerimizi almıştık. İki elin parmaklarını bile bulmayan meslektaşlarımızla maça tanıklık edecektik. Arkama bir dönüp baktım, Halil İbrahim Pehlivan ‘ı görünce , kendime , “Berat da gitti. Ah Berat ah..Gençlerbirliği’nin işi bugün hayli zor. “demekten kendimi alamadım.Bu duygu ve düşünceler içinde dolaşırken, orta hakem Yasin Kol, başlama düdüğünü çoktan çalmıştı bile…İki takımda ilk 20 dakikada arzulu ve istekli futbol ortaya koyacaklarının sinyalini veriyorlardı. Karşılaşmanın ilk golü 25.dakikada konuk ekipten geliyordu. Yaklaşık 25 metreden Bounpendza sol ayağı ile öyle bir topa vurdu ki…Bu gole taraflı taraflı , tarafsız herkes, ” şapka çıkartacak” bir goldü.Portekiz ve Fransa liglerin havasını solumuş 24 yaşındaki Gobonlu golcü 10 golle kralıkta önde yürüyor.Bunu da hatırlatayım. Bu gol Gençlerbirliği’ni de kendine getirdi.Özellikle Daniel Candeias’ın adrese teslim ortaları konuk ekibin savunmasını bir hayli tedirgin ediyordu. Başkenet ekibinin savunması, bir çok eksik olmasına rağmen, kadro derinliğinin arttığı en önemli bölgesi idi. Diego Angelo, Halil İbrahim Pehlivan, Ömürcan Artan yok…Matitıas Johansson, tekrar geri dönmüş. Sezon başında en verimli transferler arasında gördüğüm Mattıtıas, savunma yanında hücum özelliği de olan bir oyuncu. Bu bölgede Arda Kızıldağ’nın Mert Çetin’inden bile faydalı…Arda , Kırmızı Karalar’ın bu sezon en büyük kazancı…Orta sahada Berat Ayberk Özdemir yok…Devreye Soner Dikmen girmiş…Soner’de hiç fena görüntü sergilemiyor. Daniel Candeias için çok fazla şey söylemeye gerek görmüyor. Ayite ve Sio’da çok arzulu ve istekli. Şayet, ” 2.golü yemezler ise Gençlerbirliği bu maçtan puan alır “diyorum. Maçın öyle bir kırılma anı geliyor ki…Bu kadarına da, “pes “dedirtiyor. Maçın 43.dakikasında soldan yapılan ortayı kontrol eden kaleci Munir Mohand Mohamedi öyle bir hareket yapıyor ki…İnsanın kanını donduruyor. Yerde yatan Arda’nın kafasına salladığı tekme karşısında hepimiz buz kesiliyoruz. Hakem tereddütsüz kırmızı kart ve penaltı noktasını gösteriyor. Artık kendini yavaş, yavaş hissettirmeye başlayan Pırıs Do Motta, penaltıyı gole çevirip, takımlar soyunma odasına 1-1 beraberlikle gidiyorlardı. İlk merak ettiğim, soyunma odalarında Mustafa Kaplan ve Ömer Erdoğan ne konuşacaklardı acaba…Anladım ki…Kaplan çok şey konuşmuş. Gençlerbirliği , ikinci yarıya öyle bir başladı ki, 2 tane Sio, birer de Matties ve Sefa ile çok önemli gol pozisyonlarını değerlendiremedi.Ama umutları artıran bir görüntü vardı. Özellikle orta sahada Pırıs Do Motta, kanatta Candeias inanılmaz işler yapıyorlardı. Tabi bu durum karşısında da goller gecikmedi. Yine bir penaltı ve topun başında Motta…Tabi ki gol…Gençlerbirliği , 2-1 öne geçip rahatlıyordu. Rakip skora denge getirmek için çabalarken, savunmada açıklar veriyordu. Candeias pasında çok ciddi gol pozisyonu değerlendiremeyen Sefa Yılmaz, bu kez maçın en çok çalışan oyuncusu Sio’ya pası veriyor ve Sio’da bu güzel oyunu golle taçlandırıyordu.3-1 ‘lik sonuç ve alınan 3 puan gerçekten çok önemli. Mustafa Kaplan ve tüm oyuncuları kutlamak gerekir…Yalınız, maç öncesi Berat Ayberk Özdemir’in Trabzonspor’la anlaşmasına çok içerlemiştim. Kendi kendime, “Ah Berat Ah…” demiştim. Sadece Berat için mi ? Tabi ki değil…İrfan Can Kahveci, Gökhan Akkan,Altay Bayındır için de , aynı “Ah Berat Ah…” dediğimi hatırlıyorum. Neden ki acaba…Neyse bu güzel maçın keyfini çıkarın…O konuyu da ayrıca işleyeceğim. Bu mesele tüm Başkent Ankara’yı çok ama çok ilgilendiriyor.

Yorum Yap