AKSOY, “HAKKIMI HELAL ETMİYORUM ” DEDİ

 AKSOY, “HAKKIMI HELAL ETMİYORUM ” DEDİ

Beştepe sezonun “ilk”krizi…Gençlerbirliği’nde Gençlik Gelişim Teknik Sorumlusu Taşkın Aksoy’un görevden ayrılmasının arkasındaki detaylar ortaya   çıktı.Mert Nobre’nin diploması olmadığı için Pro Lisansı kullanılmak üzere A takım teknik ekip kadrosuna alınan T Aksoy’un Antalyaspor maçı öncesi sözleşmesinin fesh edildiği ortaya çıkmıştı.Alınan bilgilere göre yeni sözleşme imzalanması için Taşkın Aksoy’un gençlik gelişim teknik sorumlusu sözleşmesi fesh edildi.Yeni sözleşme görüşmelerinde ise anlaşma sağlanamamışdı.Bu gelişme sonrasında ise Taşkın Aksoy ile yollar ayrıldı. Konu ile ilgili Aksoy çarpıcı açıklamlar yaptı.Aksoy’un açıklamlarında öne çıkan başlıklar şöyle:,
“BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYORUM”
“Açıkçası dolandırıldım, ortada bırakıldım. Büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorum. Kulüpteki yönetim anlamında yetkili kişilere olan güvenim sarsıldı.Bu tabiri kullanmayı da sevmiyorum ama ayak oyunlarına geldim. 1,5 ay önce kulüp menajeri Emrah Atasoy beni çağırdı. (Hem lisansın, hem bilgin var. Seni Mert Nobre’nin ekibinde görmek istiyoruz) dedi. Nobre ile ilk görüştüğümde (Lisansım için değil bilgi ve birikimimden faydalanmak istiyorsan yardım ederim) dedim. Atasoy’a da altyapıdaki görevime devam etmeyi, oradaki işleri tamamlamayı istediğimi söyledim. 11 Ağustos’ta A takım ile çalışmaya başladık. 1 hafta sonra da Mustafa Kaplan, tam yetki ile sportif direktör olarak göreve getirildi. Geldikten sonra benim altyapı sorumluluğum elimden alındı. Karara saygı duydum. Mecburen, teknik sorumlu sözleşmesi imzalayıp, eski sözleşmemi fesih etmem gerekiyordu. Geçen Perşembe günü kulüple tüm şartlarda anlaştım. 300 bin lira alacağımdan feragat ederek, eski sözleşmemi iptal edip, yeni sözleşmemi imzaladım.”
“ŞOK OLDUM”

“Cumartesi günkü idmandan sonra Antalya’ya gidiş için hazırlık yapıyorduk. Kulüpten Sinan Temel beni aradı. Antalya kafilesinden çıkarıldığımı söyledi. Nasıl olur dedim. Hani, Nobre’nin lisansı sahaya çıkmaya yetmiyordu diye sordum. Federasyondan geçici olarak 2 hafta izin alındığı bilgisi verildi. (Nobre, senin Beştepe’de kalıp, maç kadrosuna alınmayan oyuncularla ilgilenmeni istiyor) dediler. Bu durumu Nobre ile konuşmak için odasına gittim. Odaya girer girmez halimde bir tuhaflık olduğunu anlamış olacak ki (What happend- Ne oldu) diye sordu. Kendisiyle görüştüğümde, bu kararın yönetim tarafından alındığını belirtti. O zaman bir oyun oynandığını anladım. Ertesi gün kulüp menajeri Emrah Atasoy’u aradığımda yeni sözleşmeyi başkan Murat Cavcav’ın imzalamadığını söyledi. Önceki sözleşmeyi fesih ettiğim, yeni sözleşmem de başkan tarafından imzalanmadığı için o an benim kulüp ile bir bağım kalmadı.”

BAŞKAN TELEFONLARIMA ÇIKMIYOR

“Eski sözleşmenin feshinde, yeni teknik sorumluluk sözleşmesi imzalanması kaydıyla diye bir madde var. Bundan dolayı, maalesef bu durum mahkemeye intikal edecek. Kulübüme karşı avukat tutup, mahkemeye gitmek istemezdim. Ancak muhatap bulamıyorum. Gerekli evrakları avukatıma verdim, incelemeleri yapıyor. Hukuki işlemleri başlatacağız. Gençlerbirliği’ni, kurumsal ve özel bir kulüp olarak gördüm. Ancak bu tavır beni adıma çok kırıcı oldu. Bana, COVID salgını var, kulüp olarak tasarruf yapmalıyız deseler, bunu medeni bir şekilde anlatsalar saygı ile karşılardım. Başkan telefonlarıma çıkmıyor. Emrah Atasoy olsun, Murat Öngelen olsun, Mustafa Kaplan olsun hepsi topu başkana atıyor. Onları Allah’a havale ediyorum. Nobre’yi ayrı tutuyorum. Bu yapılan organizasyonda herkesin bir şekilde bilgisi ve ilgisi olduğuna inanıyorum. Bu tek başına bir kişinin düşünüp de uygulayacağı bir şey değil.”

.

Teknik Direktör Nobre’nin ekibinde görevlendirilen alt yapı koordinatörü Taşkın Aksoy, “Eski sözleşmemi sonlandırıp, yeni sözleşme imzaladım ama başkanın bunu kabul etmediğini öğrendim. Bir anda kulüple bağım kalmadı. Açıkçası dolandırıldım, ortada bırakıldım” diye konuştu.
Süper Ligde yeni sezona deplasmandaki Antalyaspor yenilgisi ile başlayan Gençlerbirliği’nde kazan erken kaynamaya başladı. Kırmızı-siyahlı ekipte daha önce alt yapı koordinatörü olarak görev yapan ve sezon başında Teknik Direktörlüğe getirilen Mert Nobre’nin ekibine dahil edilen Taşkın Aksoy, kulüpte kendisine bir oyun oynadığını ileri sürüp, “Açıkçası dolandırıldım, ortada bırakıldım. Büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorum. Kulüpteki yönetim anlamında yetkili kişilere olan güvenim sarsıldı” diye konuştu.

BEŞTEPE’DE SÜREÇ NASIL GELİŞTİ

Gençlerbirliği kulübü, geçen sezonun başında Almanya’da farklı kulüplerde görev yapan Taşkın Aksoy’a, Gençlik Gelişim Koordinatörü olarak görev verdi. Bu sezonun başında, kırmızı-siyahlı ekibin yönetimi, Teknik Direktör olarak eski futbolcularından Mert Nobre’yi takımın başına getirdi. Mert Nobre’nin A takım çalıştırmaya diploması yetmediğinden, Beştepe cephesi bir ara formül buldu ve pro lisansı olan Taşkın Aksoy’u, Nobre’nin ekibine dahil etti.
Sezon başı hazırlıklarının bir bölümüne katılamayan ve Antalya’da UEFA A/B pro lisans teknik direktörlük kursuna katılan Mert Nobre’nin, Türkiye Futbol Federasyonu kayıtlarında görevi, profesyonel takım antrenörü olarak geçiyor. (Fatih Terim, Fuat Çapa gibi isimler, profesyonel takım teknik sorumlusu unvanına sahip) Antalyaspor maçında da Gençlerbirliği takımının teknik sorumlu alanı, boş bırakıldı.

ANTALYA KAFİLESİNDEN ÇIKARILDI

Yaklaşık bir ayı aşkın süredir A takımla birlikte çalışan Taşkın Aksoy ile geride kalan hafta Perşembe günü iki işlem yapıldı. Önce, Aksoy’un alt yapı gelişim koordinatörü olduğunu gösteren sözleşme feshedildi adından da A takımda teknik sorumlu olarak görev yapacağını belgeleyen yeni sözleşme imzalandı. Perşembe günü her şey yolunda giderken ve Aksoy, Antalya maçı kafilesinde yer alırken, birden kafileden çıkarıldı. Bu gelişmenin ardından Aksoy, bir an da boşa çıktı ve kulüple ilişkisi bitti.

BEŞTEPE’DEKİ OYUNCULARLA İLGİLENSİN

Yaşadığı olayın şokunu atlatamadığını ve hala büyük şaşkınlık içinde olduğunu belirten Aksoy, bu süreçte kulüpteki karşılaştığı gelişmelerle ilgili şöyle konuştu:
“Açık söylemem gerekirse dolandırıldım. Bu tabiri kullanmayı da sevmiyorum ama ayak oyunlarına geldim. 1,5 ay önce kulüp menajeri Emrah Atasoy beni çağırdı. (Hem lisansın, hem bilgin var. Seni Mert Nobre’nin ekibinde görmek istiyoruz) dedi. Nobre ile ilk görüştüğümde (Lisansım için değil bilgi ve birikimimden faydalanmak istiyorsan yardım ederim) dedim. Atasoy’a da altyapıdaki görevime devam etmeyi, oradaki işleri tamamlamayı istediğimi söyledim. 11 Ağustos’ta A takım ile çalışmaya başladık. 1 hafta sonra da Mustafa Kaplan, tam yetki ile sportif direktör olarak göreve getirildi. Geldikten sonra benim altyapı sorumluluğum elimden alındı. Karara saygı duydum. Mecburen, teknik sorumlu sözleşmesi imzalayıp, eski sözleşmemi fesih etmem gerekiyordu. Geçen Perşembe günü kulüple tüm şartlarda anlaştım. 300 bin lira alacağımdan feragat ederek, eski sözleşmemi iptal edip, yeni sözleşmemi imzaladım.”

NOBRE BENİ GÖRÜNCE ÇOK ŞAŞIRDI

“Cumartesi günkü idmandan sonra Antalya’ya gidiş için hazırlık yapıyorduk. Kulüpten Sinan Temel beni aradı. Antalya kafilesinden çıkarıldığımı söyledi. Nasıl olur dedim. Hani, Nobre’nin lisansı sahaya çıkmaya yetmiyordu diye sordum. Federasyondan geçici olarak 2 hafta izin alındığı bilgisi verildi. (Nobre, senin Beştepe’de kalıp, maç kadrosuna alınmayan oyuncularla ilgilenmeni istiyor) dediler. Bu durumu Nobre ile konuşmak için odasına gittim. Odaya girer girmez halimde bir tuhaflık olduğunu anlamış olacak ki (What happend- Ne oldu) diye sordu. Kendisiyle görüştüğümde, bu kararın yönetim tarafından alındığını belirtti. O zaman bir oyun oynandığını anladım. Ertesi gün kulüp menajeri Emrah Atasoy’u aradığımda yeni sözleşmeyi başkan Murat Cavcav’ın imzalamadığını söyledi. Önceki sözleşmeyi fesih ettiğim, yeni sözleşmem de başkan tarafından imzalanmadığı için o an benim kulüp ile bir bağım kalmadı.”

“HERKES TOPU BAŞKANA ATIYOR

“Eski sözleşmenin feshinde, yeni teknik sorumluluk sözleşmesi imzalanması kaydıyla diye bir madde var. Bundan dolayı, maalesef bu durum mahkemeye intikal edecek. Kulübüme karşı avukat tutup, mahkemeye gitmek istemezdim. Ancak muhatap bulamıyorum. Gerekli evrakları avukatıma verdim, incelemeleri yapıyor. Hukuki işlemleri başlatacağız. Gençlerbirliği’ni, kurumsal ve özel bir kulüp olarak gördüm. Ancak bu tavır beni adıma çok kırıcı oldu. Bana, COVID salgını var, kulüp olarak tasarruf yapmalıyız deseler, bunu medeni bir şekilde anlatsalar saygı ile karşılardım. Başkan telefonlarıma çıkmıyor. Emrah Atasoy olsun, Murat Öngelen olsun, Mustafa Kaplan olsun hepsi topu başkana atıyor. Onları Allah’a havale ediyorum. Nobre’yi ayrı tutuyorum. Bu yapılan organizasyonda herkesin bir şekilde bilgisi ve ilgisi olduğuna inanıyorum. Bu tek başına bir kişinin düşünüp de uygulayacağı bir şey değil.”
“HAKKIMI HELAL ETMİYORUM”
“Resman şoktayım. Çok büyük hayallerde gelmiştim. Gençlerbirliği gibi bir kulüpte bunları yaşamak içimi acıttı. Hafta sonu Almanya’dan çocuklarım geliyor. 3-4 Türkiye’de tatil yapıp, Almanya’ya döneceğiz. Çok üzgünüm.Gençlerbiliği’ne buna sebep olanlara hakkımı helal etmiyorum “

Yorum Yap