ANKARA BASINI NEREDE ?

 ANKARA BASINI NEREDE ?

 

 

Zorlu bir Pazar mesaisi bizi bekliyordu. Ne gibi sürprizlerle karşılaşacağımız bilinmezdi. Her daim yaptığımız gibi sabahın ilk ışıkları ile yola koyulduk. İlk durak, değişmez adres 19 Mayıs Dış Sahaları idi.  Ankara Amatör Futbolu’nun “Wembly’ diye bilinen iki sahasında mücadele çoktan start almıştı bile.  Başladık sahaların  etrafında turlamaya…Futbolcusundan teknik adamına, saha komiserinden  gözlemcisine, sağlıkçısından  tesis görevlisine, yöneticisinden taraftarına, seyyar satıcısından servisçisine  kadar yüzlerce insanla el sıkışıp, kısa da olsa sohbetler yaptık. Sorunlar, özlemler hep aynı idi. Kiminle konuşsak,hep aynı isyn, aynı yakarış, “Ne olacak bu amatörlerin hali “diye başlayan serzenişler. Amatörler öyle büyük bir dert sarmalı içindeler ki, “Elimizde kalan bu 2 sahayı kaybedersek halimiz ne olur ? “ diye sorular ardı, ardına sıralanırken, günün en önemli maçı için Kavaklıderespor ile Güneşspor takımlarının sahaya çıkmak üzere olduklarını fark ediyoruz. İki köklü kulüp, nerede ise ikisi de 75 yılı geride bırakan , Ankara ve Türk futboluna nice yıldızlar armağan eden Kavaklıderespor ve Güneşspor, önümüzdeki sezon Süper Amatör Lig’de (SAL) mücadele etmek için play-off  maçında karşı karşı karşıya geliyorlardı. 19 Mayıs 1 Nolu Saha’nın tribünleri tıklım, tıklım doluydu. Kadını erkeği, çoluğu çocuğu güzel görüntüler oluşturuyordu. Müsabakanın ilk yarısını Kavaklıderespor 1-0 önde tamamlıyordu.

BU ŞEHRE BASKETBOL ÇOK YAKIŞIYOR

Bu heyecanın yanında gözümüz de saatimizde idi. Hemen yanı başımızda Ankara Spor Salonu’nda Türk Telekom ile Fenerbahçe arasında çok zorlu bir Basketbol Süper Lig Play-Off  ikinci karşılaşması başlamak üzere…Aklımız Dış Sahalar’da salonun yolunu tutuyoruz.Salon etrafında inanılmaz görüntüler var. Ankaralı basketbolseverlerin maça ilgisi çok büyük. Bir kez daha , “Basketbol bu şehre çok yakışıyor. Ankaragücü, Gençlerbirliği potanın altında ter dökmeye ne zaman başlayacak ? “demekten kendimi alamıyorum. Salona giriyorum ambians tek kelime ile muhteşem. Yerimizi alıp, başlıyoruz karşılaşmayı izlemeye.Yanımda çok sevdiğim, fikirlerine çok değer verdiğim Hürriyet Gazetesi Ankara Spor Şefi Özgür Şahiner var. Keyifli bir sohbet, keyifli bir  maç. Tribünler çok hareketli.Burak Gören’in Mavi-Kaplanları ilk periyotu 21-24 yenik kapıyorlar.Parkede çok sert, kora kor  bir mücadele var. Türk Telekom soyunma odasına  56-53  önde gidiyor. Özgür’le devre arasında salon dışına çıkıp, hava alıyoruz. Aklımın bir kısmı da Dış Sahalar’da ya… Telefonla Ahmet Eroğlu’nu arıyorum. Maçı soruyorum.  Ahmet, “Ağbi inanılmaz şeyler oldu. Maç uzatmaya gitti. Kavaklıderespor, Güneşspor’u 3-2 mağlup edip SAL biletini kaptı “diyor. Türk Telekom, üçüncü periyotu 70-68 galip bitirip, final periyotuna önde giriyor. Salonda nefesler tutuluyor. Karşılaşma 86-80  Türk Telekom’un galibiyeti ile biterken, tur atlayacak takım İstanbul’da oynanacak üçüncü maç kalıyordu.

KOŞTUR KOŞTUR ERYAMAN’A

Burak Hocamın basın toplantısına katılamamanın hüznü ile Eryaman Stadı’nın yolunu tutuyorum. Orada da çok önemli bir karşılaşma var.Osmanlıspor ile Gazişehir  Gaziantep Futbol Kulübü, Süper Lig’e adını yazdırmak için kapışacaklar.Mübarek Ramazan ayı nedeniyle iftar saati de yaklaşmak üzere. Basın Tribünü’nün  salon kısmına adımı atıyorum, birden büyük bir kalabalık dikkatimi çekiyorum. Hepsi iftar saatini bekliyorlar. Manevi, çok hoş bir atmosfer var. Hepsine , “hoş geldiniz “diyorum. TSYD Ankara Şubesi’nin değerli sekreteri Figen Asiler’in nefis yemekleri ile biz de orucumuzu açıyoruz. Figen hanıma soruyorum, “Gaziantep’den kaç kişi geldi ?” diye.. Tam 43 kişinin Gaziantep’den bu önemli maç için Başkent’e akın ettiğini öğreniyorum. Maça yarım saat kala Başkent Ankara’nın spor  basını da stada gelmeye başlıyor. Anadolu Ajansı’ndan (AA) Halil İbrahim Avşar, Murat Kaynak, İhlas Haber Ajansı’ndan (İHA) Yunus Emre Kartal, Cem Geçim, Demiören Haber Ajasın’dan (DHA) Ercan Ata, Nesrin Aydın, Sabah Gazetesi’nden Yunus Emre Öztaş ve Zafer Gazetesi’nden Yasin Yıldırım,  TRT ‘den Timuçin Nalbant ve ben, Gaziantep’in yazılı ve görsel medya mensupları karşısında tribünde oturacak yer bulmakta zorlanıyoruz. Kısa sohbet imkanı sırasında Gaziantepli meslektaşlarımız , “Ankara’da bu kadar mı spor yazarı var “diyerek şaşkınlıklarını ifade ediyorlar. Güneş Gazetesi’nden Ali Budak, günün esprisini, “Gelmeseydiniz biz size geçerdik haberi “diyerek patlatıyordu. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı esnasında Osmanlıspor Medya Sorumlusu Erhan Doğan’ın objektifine yansıyan Basın Tribünü fotoğrafı, “Ankara Spor Medyası Nerede “diye tarihi bir sorumluğu hatırlatıyordu. İki milyonluk Gaziantep’den 43, gazeteci 6 milyonluk Başkent Ankara’dan 9 kişi. Eğer bu maç Yenikent’te oynanmış olsaydı bu sayı 5’i geçmezdi.Ben bu hüznü  Sakarya, Samsun gibi bir çok kentlerin gazetecileri ile defalarca yaşadım.

İDDİASINDAN ÇOK UZAKTA

Başkent Ankara spor basını çok büyük kan kaybı yaşıyor. İddiasına ve konumuna yakışmayan bir durum konusu. Gazetelerde spor servisi diye bir birim kalmadı. Ulusal ve evrensel gelişmelerden kopmadan ölümsüz şehir ebedi Başkent Ankara’nın Yerel Medyası için yeni bir yol haritası çizilmeli. Şehrin kaderinde rol alan  herkesi bu konuda sorumluğa davet ediyorum. Bu kentin Başkent kimliği yanında bir de yerel değerleri olduğu unutulmamalı. Ankara sporunun en büyük sorunu güçlü bir yerel medyasının olmamasıdır. Bu konuda en büyük sorumlulukta Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Ankara Şubesi’nin mensuplarına düşmektedir. Gün kavga, ayrışma zamanı değildir. Bir sezon daha geride kaldı herkesi sağduyulu olmaya davet ediyorum.

 

Yorum Yap