HÜZÜNLÜ VEDA

 HÜZÜNLÜ VEDA

Oldum olası vedaları sevmem. Her zaman, bir parçanı alır götürür bu gidişler. Geriye hep unutamadığın o güzel anılar kalır. Paramparça eder çoğu zaman da toparlayamazsın parçalarını. Boncuk boncuk süzülür de gözlerinden o damlacıklar, niye olduğunu, neden olduğunu anlayamazsın.

İşte yine öyle bir veda yaşıyoruz ki, bunu kelimelere dökmek oldukça zor. İşte böyle bir gün de hüznümüzü yazacağız, anılara vedayı, körpe kuzulara reva’yı…

Böyle hüzünlü bir vedayı, yere serilen ve duvara kazınan hatıraları hiç hak etmedin be 19 Mayıs Stadı. İlmek ilmek işlenen çoğu zaman sevinçleri çoğu zaman üzüntüleri biriktiren o bembeyaz duvarlar, kara dumanları ve is kokan havayı hiç ama hiç hak etmemişti oysaki.

Dalından düşen bir yaprak gibi ortalığa saçılan ve üzerine basılan anıları, söyle kim toplayacak ANKARA!
Gelin gibi süslenmiş; her rengin ayrı ayrı bir değer ifade ettiği, hayat bulduğu, o duvarlardaki anıları kim bir daha geri getirecek ANKARA!
Yuvasız kuşlar gibi dağılan, parçalanan umutlarımızı, çilekeş sevdalarımızı, çığlığın ucunda haykırışlarımızı kimler toplayacak ANKARA!
Daha sırtında onca emeğin ve mücadelenin teri soğumamış, körpecik evlatlarımızı nasıl toparlayacağız ANKARA!
Ağzı süt kokan, bir hedef uğruna meşin yuvarlağı sevgili bellemiş o yanık tenli bebelerin hayallerini kimler geri getirecek ANKARA!

Bunca alın terini bir kenara atıp, binlerce sporcuya, antrenöre, kulüp başkanına ve taraftara bu yapılan veda hiç ama hiç yakışmadı. Amatör spor kulüplerin önünden geçerken cıvıl cıvıl çocuk seslerini ve çay muhabbetlerini düşümdün de… Bunlar hiç ama hiç olmayacak bir daha.

Ankara 19 Mayıs Stadı’nı haftada ya da 15 günde bir sadece bir kez maç oynamaya gelen, Ankaragücü ve Gençlerbirliği’nin zannedenler şimdi amaçlarına ulaştı. Oysaki 19 Mayıs Stadı altında yüzlerce amatör spor kulübü yaşıyordu. Bu yıkım adeta spor kulüplerinin tepesine yıkıldı. Ocağını söndürdü ve evsiz yurtsuz koydu.  Bir çok spor kulübü A takım harici takım çıkaramayacak ve binlerce sporcu açıkta kaldı ve futbolu bıraktı. A takımlarda antrenman malzemelerini sırtına yükleyip semt semt antrenman yeri bulma telaşında. Duş alacak ve soyunacak yer hak getire. Türkiye de statlara milyon dolarlar harcanırken, Türkiye’nin başkentinde amatörler üvey evlat gibi görüldü ve ne yaparlarsa yapsınlar mantığıyla sersefil bırakıldılar.

Dış sahalar sezon sonuna kadar yıkılmayacak deniyor ama, o yıkım ve yapım esnasında onca hengame arasında o toz ve moloz yığını arasında nasıl resmi maç oynanacak o da bir muamma! Gerçi oynansa ne olacak ki, kulüp yeri olmayan ve taşıma suyla değirmen dönmeyeceği misali taşıma malzeme ve taşıma antrenmanla ne kadar rekabet ortamı olacak hep beraber göreceğiz. Gittikçe tadı tuzu olmayacak günlere doğru ilerleyeceğiz. İnşallah dediğim gibi olmaz da en kısa zamanda yetkililer çaresine bakar.

Yazımın başında da dediğim gibi hüzünlü vedaları oldum olası bana zor gelmiştir. Bu veda da bana ve tüm Amatörlere çok zor geldi, ağır geldi. Bu veda asla ama asla böyle olmamalıydı. Bu veda ANKARA’ya hiç ama hiç yakışmadı. Tam 84 yıllık spor hafızamız olan bir mabede veda böyle mi olmalıydı? Biriktirilen anılar, kurulan dostluklar, hüzünler, sevinçler aklıma geldikçe içim bir tuhaf olacak.
Alışmak çok kolay olmayacak ANKARA…

Bu Yazı İçin Ne Düşünüyorsun?

Yorum Yap