İKİ ANKARA ÜNİVERSİTELİ’NİN DERBİSİ

 İKİ ANKARA ÜNİVERSİTELİ’NİN DERBİSİ

Cumartesi günü Yenikent Osmanlı Stadı’nın yolunu tutarken farklı duygular içindeydim.Buz kesen Ankara ayazında stada ulaştığımda, içimi de daha acıtan bir tablo ile karşı karşıya kalmak, beni daha da üşütmüştü. Maçın başlamasına 15-20 dakika kalmıştı. Basın Tribünü’nde kimsecikler görülmüyordu. Allah’dan bu yalnızlık fazla sürmedi. Anadolu Ajansı, İhlas Haber Ajansı ve Zafer Gazetesi’nden Yasin Yıldırım ile birlikte bir elin parmakları kadar meslektaşlarımın haber kararğahımızda yerini alınca biraz rahatladım. Orta hakem Kadir Sağlam’ın başlama düdüğü ile birlikte yoğun bir kar yağışı da başlamıştı. Ankaraspor ve Keçiörengücü, TFF 1.Lig 19.haftasında krtik bir maçta karşı karşıya geliyorlardı. Karşılaşma öncesi her iki takımın teknik direktörü Mehmet Ak ve İlker Püren’in birbirlerine başarılar dilerken, birden 25 yıl öncesine gittim. Her iki teknik adamında, körpecik bedenleri ile , 19 Mayıs Dış Sahaları’nın, Anıttepe’nin tozlu topraklı zeminde verdikleri mücadeleler gözümde canlandı. İlker Püren ve Mehmet Ak’ın, Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde geçen başarılı öğrencilik yılları …Ve de Türk futbolunda yer edinmek için teknik adam olarak son 15 yılda verdikleri mücadele gözümün önünde resmi geçit yapmaya başladı. Bu duygular içinde kar da tüm şiddetini artırıyordu. Maçın 20.dakikasına ulaşıldığında zeminin karla kaplanması üzerine Kadir Sağlam, oyunu durdurup, ayakta durmakta zorlanan futbolcuların kramponlarını değiştirmesine izin veriyordu.Tam bu sırada cep telefonum çaldı. Arayan Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği (TÜFAD) Afyonkarahisar Şubesi Yönetim Kurulu üyesi ve eski futbolculardan Mehmet Dönerkaya idİ. Mehmet hocam, “Ali hocam maçı televizyondan seyrediyorum. Yoğun kar var.”diyordu. Bu konuşmanın ardından 5 dakikalık aranın ardından maç tekrar başladı.Yoğun kar yağışı her iki takımın oyununu da olumsuz etkiliyordu. En fazla da bu ligin en istikrarlı ve sistem takımlarından Ankara Keçiörengücü’nü etkiliyordu. Mor Menekşler’de özellikle savunma dörtlüsünün ortasında Samet Akaydın’ın Adana Demirspor’a transfer olması. Mert Kula’nın sakatlıktan yeni kurtulduğu için yedek soyunması, İlker Püren’in ideal 11’inde bir zafiyet gibi görülse, Mehmet Tayfun Dingil ve Fatih Selimhan Solmaz fazla sırıtmadılar. Savunmanın hucum desteğinde Soner Gönül ve Abdülkadir Korkut, bu kez fazla ileri çıkmakta zorlandılar. Kanatlarda, Cem Ekinci, Barış Alper Yılmaz kadar, rakip savunmayı yıpratmakta etkili rol oynamadı. Merkez orta saha kontrolünde her takıma bir Süleyman Olgun “lazım diyorum. Bu alanın diğer oyuncuları Burak Aydın ve İrfan Akgül’ün performansları da yağan karın ve zeminin azizliğine takılmıştı. Ankara Keçiörengücü’nün en sıkıntılı alanı üçüncü bölgenin kader tayin alanıydı. Yani golcü sıkıntısı… Görülen o ki, bu bölgede sıkıntı devam ediyor. Famousa Kone aranan ilaç bir türlü olmuyor. Ankaraspor’a gelince….Mavi Beyazlıların her maçı artık bir final. Yeni transferlerin takıma bir hareket getirdiği açık ve net görülüyor. Kalede Tohamas Mejıas Osorıo , çok yerinde ve doğru bir ttransfer olmuş.İspanyol tecrübeli kaleci,alınan 3 puanda etkin rol oynadı. Penaltı kurtardı. Süleyman Olgun’un sert şutunda klasını konuşturdu.Yine yeni transferlerden orta sahada Tevfik Altındağ’a kaptanlık verilmesi isabetli olmuş. Kanatlarda Erıc Ayuk Mbu, rakip savunmayı çok zorladı. Klasını gösterdi. Maçın tek golünün geldiği sol kanatda da yeni transfer Nijeryalı Sıkırı Okanlawon, hem iyi top taşıyor, hem de forvet özelliği olan bir oyuncu. Golü atan Norveçli Marcus Pedersen’i de ilk kez izledim ve beğendim. Maçın kalitesine kesinle hava şartları ve zemin etki yaptı.Ankaraspor, ligde kalma adına çok önemli bir 3 puan aldı. Ankara Keçiörengücü’de play-off hedefi adına çok ciddi bir 3 puan kaybetti.Bu maç bir Başkent Derbisi idi. Her ne kadar Ankaragücü ve Gençlerbirliği ‘ne gönül verenler , biz bu kente , “MKE Ankaragücü ve Gençlerbirliği maçlarından başka derbi tanımayız “deseler de Türk Dil Kurumu (TDK) aynı şehrin takımları arasında oynanan maçları, “derbi ” diye tarif ediyor. Bu maçta spor tarihimize not düşecek bir derbi kavramı da ben kazandırmak istiyorum. Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nin iki başarılı öğrencisi “ilk “kez bir derbi de birbirlerine rakip oldular. Mehmet Ak ve İlker Püren’i izlerken, zor bir süreçten geçen Türk futbolunun ayağa kalkması için ilmin ve bilimin ışığında çok görevler düştüğünü tarihe not ettim. Sevgili İlker Püren ve Mehmet Ak hocam , bu tespitlerimi unutmayın.

Yorum Yap

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.