ŞİMDİ SIRASI MI ?

0 yorum

188 okunma

Başkent Ankara’da nefesler tutuldu… Taraflı-tarafsız herkes MKE Ankaragücü ligde kalacak mı ? Kalmayacak mı ? Bu sorunun cevabını merak ediyor. Hoş…Bu soruya cevap aramadığımız kaç sezon hatırlıyoruz ki..Buna cevap vermek gerçekten çok zor. Son yıllarda ligin sonu yaklaşırken, hiç bu kadar çok takımın aynı tehlikeyi yaşadığı bir sezon hatırlamıyorum. Spor Toto Süper Lig’de son 5 haftaya girilirken nerede ise ligde mücadele eden 18 takımdan 9’u düşme tehlikesini hissediyor. Her maç , her takım için büyük önem arzediyor. Gaziantep Futbol Kulübü 35 puanla bu tehlikenin dışına çıkmaya en yakın takım olarak görülüyor. İçinde MKE Ankaragücü ve Gençlerbirliği ‘nin bulunduğu 8 takım ise bu korkuyu yoğun yaşıyor. Gençlerbirliği, bugün Kasımpaşa maçından mutlak suretle puan ya da puanlarla ayrılması şart.Haftanın kapanış maçı olan bu 90 dakika çok zor geçecek. Bu kritik süreçte ligde hiç bir maç için tahminde bulunmak , şu takım “favori”, şu takım ,”bu takımı yener ” demek mümkün değil. Çok ilginç sonuçlar alınıyor. Bir çok maçın kaderine hakemler damga vuruyor. Buna bir örnek vermek gerekir ise, ligde son sırada olan MKE Ankaragücü’nün oynadığı son 2 maçta ortaya koyduğu performans ve yaşananları göstere biliriz…Sarı-Lacivertliler, ligde düşme korkusunu en çok hisseden takım. Karşılaştığı Medipol Başakşehir ve Trabzonspor ise şampiyonluğun en güçlü iki adayı… Eğer bu 2 maçta yaşanan hakem hataları ile kaybedilen puanlar olmasaydı çok farklı şeyler konuşuyor olacaktık. Konuşur muyduk ? En azından benim arzu ettiklerimi konuşur muyduk ? İşte ona çok emin değilim.Çünkü acı gerçekleri konuşmak kimsenin işine gelmiyorum. Hep günü kurtaracak şeylerin konuşulması isteniyor. Birlikten, beraberlikten bahsediliyor. Zaten bir camianın mensubu isen, iyi günde de kötü günde de bir ve beraber olmak zorundasın. Söz verilip, ne kadar , “bir ve beraber ” olunduğuna bakmak lazım…Etkin ve yetkin muhteremler, “Hele ligde bir kalalım…Ondan sonra herşeyi konuşacağız…”diyorlar. Konuşuyorlar mı ? Gerekeni yapıyorlar mı ? Son 20 yılda, hele bunun 2009 yılından sonraki süreçte MKE Ankaragücü çok kaoslar yaşadı. Ağır bedeler ödedi. Bu kentin çok büyük kaynakları tüketildi. Orta çıkarılan bir ders var mı ? Kurulmuş bir sistem var mı ? Hangi yönetim MKE Ankaragücü’nü çağdaş bir anlayışla tanıştırdı ? Şimdi birileri, “şimdi bunları konuşmanın zamanı mı ?”diyor…Duyuyor gibiyim. Doğru zamanı değil…Elbette ligde kalmak çok önemli…Eğer ligden düşülür ise TFF 1.Lig’in gelirleri ile bu borç yükünün altından kalkınması çok zor.Bunu çok iyi biliyorum. Yıllarca, bu kulübün doğru yönetilmediğini söyledik. Sanki Başkan Fatih Mert ve Yönetim Kurulu üyeleri sanki maçta forma giyip oynayacaklarmış gibi can hıraş bir mücadele veriyorlar. Uykusuz geceler yaşıyorlar. Bırakın Başkan, biraz da milyon dolarları, milyon euroları alan futbolcuların uykusu kaçsın. Onlar nasıl olsa alacaklarını bir şekilde alıyorlar. Bu kadar paralar ödenen futbolcuları, ” küme düşme mücadelesi versin” diye mi transfer ediliyor . İstisnalar hariç, dünyanın hangi ülkesinde bu kadar üst düzey ligde bir sezonda bir takım 5 teknik adam değiştirir. Böyle bir tercih, böyle bir anlayış hangi sistemle, hangi ufukla izah edilebilir? Fatih Mert ve ekibinin 2019 Ekim ayından beri verdiği mücadeleyi asla küçümsemiyorum.Altyapı planlama hamlesi, tesislerin elden geçirilmesi…Ankara’nın kaderinde söz sahibi olan milletvekillerinden belediye başkanlarına, iş adamlarından sivil toplum kuruluş temsilcileri ile biraraya gelmeler… Hele transfer yasağını kaldıracak kaynağı yaratmak. Bunlar güzel işler. Yeter mi ? Yetmez…Yapılacak daha çok iş ve reform var ? Çünkü birileri hep günü kurtarmak için sorunları halının altına süpürdü. Dertler ve problemler öyle ağırlaştı ki…Bunları ilerleyen günlerde daha çok konuşulacak. Şimdi top artık İbrahim Üzülmez futbolcuların… En az 5 maçta 10 puan şart…Fatih başkan, siz her şartta geleceği planlayın. Hesaplarınızı ona göre yapın. Radikal karalar alın. MKE Ankaragücü’nün başına ne geldi ise, küçük hesaplarla günü kurtarma ufuksuzluğundan geldi…Bazen kaybederken de çok şeyler kazanılacağını unutmamalıyız…