Hasret bitti, 2018-2019 Lefter Küçükandonyadis Sezonu, Yenikent Stadı’nda oynanan Ankaragücü-Galatasaray maçıyla start aldı. Mücadele 3-1 Galatasaray’ın üstünlüğüyle sona ererken maraton tribününe asılan “Ankara Bizim Stat Kira” pankartı dikkatimi çekti. Şarkıdaki “semt bizim birader ev kira” sözüne atıfta bulunarak hazırlanan pankart, aslında Ankaragücü taraftarlarının yaşadıklarını çok güzel özetlemiş. Çünkü kendi şehrinde bu kadar sıkıntı çeken, dertle boğuşan başka takım taraftarı azdır. Fikstür çekilirken maçlarını Afyon’da oynayacaklarına dertlenen Güçlüler, daha sonra Yenikent Stadı’nda oynayacaklarını öğrenince bir nebze mutlu olsalar da ilk hafta yaşananlar heveslerini kursaklarında bıraktı diyebiliriz. Maçtan önce satışa çıkan bütün biletler bitince Sincan’ı Yenikent’e bağlayan o daracık 2 şeritli yol, taraftarlara büyük sıkıntı yaşattı. Binlerce kişi ya maçın başlamasına dakikalar kala ya da maçın ortasında stada girebildi. Sadece taraftarlar değil, basın mensupları ve her iki takımın futbolcularını taşıyan otobüsler de bu dertten nasibini aldı. Nitekim, takımların stadyuma 45 dakika kala varmasından dolayı müsabaka 10 dakika geç başlamak zorunda kaldı. Maç sonunda da aynı problem devam edince insanlar evlerine dönmekte büyük sıkıntı yaşadı. Bu problem, bir tek Eryaman Stadı’nın tamamlanmasıyla çözüleceği için buradan yetkililere bir an önce bu stadın inşaatını bitirmelerini istediğimizi belirtmek istiyorum.
Zemin problemi
Bu maçtan sonra Spor Toto 1. Lig ekiplerimizden Osmanlıspor, Boluspor ile karşılaşıp sahadan 1-0 mağlup ayrılırken Gençlerbirliği de yine Yenikent Stadı’nda Hatayspor’u ağırladı ve mücadeleden Nobre’nin penaltı golüyle 1-0 galip ayrıldı. Bu maçları izlerken Bolu Atatürk Stadı’nın zemini ile Yenikent Stadı’nın zemini arasındaki fark direkt gözüme çarptı. Bir tarafta yemyeşil futbol oynamaya müsait bir saha varken gelin görün ki başkent Ankara’daki zemin resmen bir tarlayı andırır durumda. Bu problemden Ankaragücü-Galatasaray ve Gençlerbirliği-Hatayspor karşılaşması sonrası antrenörler dert yanarken anlaşılan o ki milyon dolarlar harcanan ligimizde bu alanların sorumlularının umurunda bile değil. Çünkü aynı sıkıntı aylar öncesinde yeri belli olan Süper Kupa maçının oynanacağı Konya’da ve Beşiktaş’ın stadı Vodafone Park’ta da geçerliydi. Bu anlayışla marka değerinden, Avrupa’nın 6. ligi olmaktan vs. bahsetmek imkânsız. Bir an önce her alana profesyonel anlayış getirmemiz şart.
VAR’a hazır değiliz
Yeni sezonda bilindiği üzere Video Yardımcı Hakem (VAR) Sistemi uygulamaya konuldu. Dünya Kupası’nda FIFA tarafından gayet başarılı bir şekilde uygulanan ve tartışmaları sonlandıran sistem, bizde uygulanmaya başlandığı ilk haftada tartışmaları daha da arttırdı. Peki, aynı sistem orada tartışmalara son verirken ne oldu da bizim ülkemizde buna sebep oldu derseniz cevabı belli: teknoloji yetersizliği. Dünya Kupası’nda 37 kamerayla ve 4 hakemle uygulanan VAR, bizim ülkemizde 11 kamerayla ve 2 hakemle uygulanmaya çalışılınca daha ilk haftadan problem oluşturdu. Ankaragücü-Galatasaray ve Fenerbahçe-Bursaspor maçlarında yaşanan tartışmalı pozisyonların yeterli derecede kamera açısı olmaması yüzünden hakem kararlarında geç kalındı ve verilen kararların doğruluğu seyircilerde tartışmalara sebep oldu. Sonuna kadar desteklediğim bir teknolojik yenilik olan bu sistemi; henüz UEFA, Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi’nde uygulamayacağını, İngiltere Futbol Federasyonu, Premier Lig gibi çoğu futbolsever tarafından dünyanın en iyi ligi kabul edilen organizasyonda kullanmayacağını açıklamasına rağmen bizim bu teknolojik yetersizlikle balıklama atlayıp hemen uygulamaya başlamamızın yanlış olduğunu düşünüyorum. Umarım ilerleyen haftalarda sistem iyileştirilerek Rusya’da olduğu gibi tartışmalara son verir de sadece sahadaki futbolu konuşabiliriz.
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli