KALECİK’İN SPOR YARASI (2)

 KALECİK’İN SPOR YARASI (2)

ALİ ÖCAL/ ÖZEL HABER

Kalecik, 11 Temmuz 2004 tarihinden itibaren 5216 sayılı yasa ile  Büyükşehir Belediye sınırları içerisine dahil edilmenin şaşkınlığını yaşıyor. Aslında ilçede belediye teşkilatı çok eski yıllara 1878’lere dayanıyor. Geride kalan 13 ay Kalecikli’lerin hayatında Büyükşehir statüsünde olmak gözle görülür bir değişiklik yaratmamış. Sporda ilk durağımız Kalecik için çok şey ifade eden Kalecik Un Fabrikası oluyor.Kalecik Belediyespor Kulüp Başkanı Adem Uyanık ile görüşeceğiz.Fakat kendisi tatilde olduğu için  fabrikanın sahiplerinden kardeşi Satılmış Uyanık ile konuşuyoruz.Genç yaşta yüzlerce insana iş, aş vermenin yanında Kalecik İl Genel Meclisi üyesi olarak da memleketine hizmet ediyor.Hayır, hasanet işleri için sürekli kapıları çalınan ve gelenlerinin boş gönderilmediği bir yer Kalecik Un Fabrikası.Konumuz spor olunca Satılmış Uyanık konuşmaya çok istekli görülmüyor.İnsanlar bunca sıkıntı içinde iken o’na göre spor çok lüks.Dilimiz döndüğümüz kadar anlatıyoruz, pek faydası olmuyor. Yinede Kalecik Belediyespor’a kerhen de olsa en çok katkı sunanlardan oldukları için fazla birşey de söyleyemiyoruz.Öğle yemeğini yedikten sonra Belediye Başkanı Osman Benli ile olan randevumuzun saatinin yaklaştığını fark ettik.Sedat Tüfekçioğlu belediyeyi aradığında Başkan Benli’nin bir cenazeye katılmak için Kırkkale’ye  gittiğini öğreniyoruz.İşin ucunda ölüm olunca yapacak birşey olmuyor.Başlıyoruz spor adına makus talihini yenememiş Kalecik’i kapı, kapı dolaşmaya.Bu kez yolumuz Selim Tüysüz’ün dükkanı oluyor.İnşaaat malzemleri ticareti yapıyor ve spor kulübünde de  sayman Tüysüz.Bismillah demeden spor adına bir, iki  soru sormamıza bile fırsat vermeden istifa edeceğini söylüyor.Bir kart veriyor ve arabasına atlayıp Ankara’ya yola çıkıyor.Sedat Tüfekçioğlu ve Haydar Savaş şaşkın ve mahçup çıkıyoruz.Oradan Kalecik Belediyesi Hesap İşleri Müdürü Ali Gemici’nin yanına uğruyoruz. O’da spor kulübünün yönetiminde .Belki spor adına birşeyler  konuşuruz ümidimizin boşa çıktığını çok geçmeden görüyoruz.Gemici,  eski bir futbolcu…Kalecikspor’un kuruluş yıllarında 1976 formasını giymiş.”Nedir bu Kalecik Belediyespor’un hali” diyecek oluyoruz , “Bağ, bahçe de kim çalışacak top peşinde koşturmaktan”diyor ve güzel bir sözle durumu özetliyor, ” Tabi babanız toptan emekli oldu.Gidin direğin dibinde yatın “diyormuş Kalecikli babalar çocuklarına.O da işten aştan, bağdan  dem vurup,”spor ne oluyor”demeye getiriyor. O sırada yanında şimdi ismini açıklayamayacağım ünlü bir firmanın yetkileri var.Kalecik 2.Uluslararası Üzüm Festivali iş görüşmeleri için gelmişler.Ali Gemici’yi onlar da destekliyor.Bir kaç cümle ile de onlara sporun önemini anlatıyorum.Ruhumun sıkıldığını hissediyorum.Oradan da spor adına içimizi aydınlatacak bir çift söz duymadan ayrılıyoruz.Dönüyorum Sedat Tüfekçioğlu ve Haydar Savaş’a, “İlçeninin tek spor kulübünün idarecisi  olan bu insanlar , silah zoru ile mi bu görevi yapıyorlar ?” diye sormadan kendimi alamıyorum.Şayet Belediye Başkanı cenazeden erken dönerse görüşeceğiz. O nedenle beklerken, bir de spor tesislerinin halini görelim dedik. Keşke demez olaydım.İnanın gördüklerim karşısında şok oldum.Olmaz böyle birşey.Yazık, hem de çok yazık.Kalecik Belediyespor’un ilçe merkezinde yeni yapılmış çok katkı bir iş  merkezinde bir kulüp lokali var.Resmen talan edilmiş, cam çerçeve kırılmış, evraklar yerde sürünüyor.Lisanslar kayıp.Kimse bu durumdan rahatsız değil.İçim sızlayaak, bir iki kare fotoğraf alıp, ayrılıyoruz.Aşağıda futbol sahası ve spor salonu var.Hemen gözüme orada prefabrik yeni bir yapı çarpıyor.Yanına yaklaşınca onunda talan edildiğini görüyorum.Cam, çerceve yerde.İnsan pislikleri dolu odalar.Kalecik Belediyespor’un maçlarda soyunma odası olarak kullandığı yapı da tam bir rezalet.Futbol sahasının zeminini de ot ve diken bürümüş, tribünler, yedek kulübeleri tam bir harabeye dönmüş.Hemen yanı başındaki spor salonu iflas etmiş bir fabrika görünümünde.Tesisde görev yapan üç kişi spor organizasyonu yapılmaya, yapılmaya kimliklerini kaybetmişler.Bizi karşılayışları hiç te sportmence değil, hatta kuşku içindeler.Sözüm ona ödenek çıkmış, yapılacakmış, yapılsa ne olur, yapılmasa ne olur böyle bir zihniyetle spora bakanlar için.Kalecik Karası ile Kalecikli ne kadar gurur duysa azdır ama…

DEVAMI YARIN

Yorum Yap