YEREL YÖNETİMLER VE SPOR YAZI DİZİSİ KALECİK (1)

 YEREL YÖNETİMLER VE SPOR YAZI DİZİSİ  KALECİK (1)

31 Mart Yerel Seçimleri’nin üzerinden 40 gün geçmesine rağmen tartışmalar sürüyor. Özellikle İstanbul’da yaşananları hayretle ve ibretle takip ediyoruz.

İnsanın kendi yaptığı işlerle ilgili bir şeyler söyleyip, yazmasını çok doğru bulmasam da bazen bizler de aynı hataya düşüyoruz. Son 20 yılın Yerel Yönetimler ve Spor konusunda en fazla emek ve mesai harcayan bir basın emekçisi olarak, her seçim öncesi ve sonrası belediye başkan adaylarının ve seçilen başkanların spor ve gençlik alanında neler yapacaklarını, nasıl projeleri olduklarını mercek altına alırım. Evren’den Nallıhan’a, Şereflikoçhisar’dan Haymana’ya Başkent Ankara’nın tüm ilçelerinin spor faaliyetlerini bugüne kadar en fazla gazete sayfalarına, televizyon ekranlarına ve de radyo mikrofonlarına taşıyan gazeteci olmak gibi bir huyum var. Yeni dönemi de çok yakından takip ettim.

Yeni dönemin ilk Yerel Yönetimler ve Spor mesaisine Kalecik’ten başlamak varmış. Kalecikspor’un kuruluşunda formasını giyen, son 20 yılda da başkanlığını yürüten Sedat Tüfekçioğlu arayıp ta, “Ağbi, Kalecik Belediye Başkanımıza hayırlı olsun ziyaretinde bulunacağız. Seni de aramızda görmek istiyoruz “dediğinde “hayır “deme şansımın olmadığı sanırım yukarıdaki kendimle ilgili giriş cümlelerimden anlamışısınızdır.

SABAHIN İLK IŞIKLARI İLE ÇIKTIK

Sedat başkan, Eryaman’dan beni alıp, sabahın ilk ışıkları ile Kalecik’e doğru yola koyulduk. Arabada Kalecik Gazetesi Kurucusu ve Sahibi Hafız Hasan Gemalmaz’ı görünce keyfim ve heyecanım bir kat daha arttı. Kısa bir hal, hatır sormadan sonra, Yerel Gazete ve gazetecilere olan duyarlığım nedeniyle Hafız Hasan Gemalmaz’a, “Kaç yıl oldu ? Kaçıncı sayı ?, Nasıl götürüyorsun ?” diye peş peşe sorular yönetmeye başladım. 0 ‘ da “Ağbi 12 Mart 2002’de yola çıktık. 17 yılı geride bıraktık. 749 sayı çıkardım. Allah nasip ederse dönüşte de 750’nci sayımızı matbaadan alacağım” dediğinde, ne büyük çilelerle mücadele verdiği aklıma geldi. Yerel Gazetecilik ve habercilik bir sevdadır. Bazen sevda da yetmez kara sevda gerekir. Bu yolda çiler çekmiş biri olarak Hasan kardeşimi bir kez daha kutladım.

“YAKINDAKİ UZAKLAR”

Yolculuk boyunca son 20 yılda Kalecik’e yaptığım ziyaretler gözümde canlanmaya başladı. Vakit, Anayurt, Star, Sabah ve Habertürk gibi gazetelerde yapılan haberler, röportajlar, yazı dizileri aklıma geldi. Sabah Gazetesi’nde çalışırken Yaşar Önel müdürüm, “Ali hocam, sen Ankara’nın ilçelerini çok iyi biliyorsun. Bir yazı dizi yapsak, adına da “Yakındaki Uzaklar “desek, ne dersin “dedi. Ben de kendisine, “Allah derim, bundan güzel, ne olabilir “dediğim aklıma geldi. O gün şunları yazmıştım: “Ankara’nın en eski ilçelerinden olan Kalecik, ihmalin ve geri kalmışlığı zincirlerini kırmak için çaba harcıyor. Kalecikler ilçelerini “Hazine Sandığına” benzetiyorlar. Haksız da değiller. Dünya markası olmaya aday Kalecik Karası gibi bir şaraba sahip olmak. Kızılırmak’ın 42 kilometre boyunca ilçe topraklarından geçmesi, uçsuz bucaksız tarım alanlarının bereket fışkırması. 4 bin yıl gibi bir geçmişe sahip ilçenin tam 14 medeniyete ev sahipliği yapması zenginlik değil de nedir? “Yakındaki Uzaklar” yazı dizisinde bugüne kadar Başkent’e bu kadar yakın olup ta, Ankara’nın gelişmişliğine inat, yeterince hak ettiği hizmetlerden nasibini alamayan ilçelerimizin sorunlarını yerinde dinleyip, sayfalarımıza taşıyoruz. Bugüne kadar tam 12 ilçemizi ziyaret ettik. Kaymakam, belediye başkanı, sivil toplum örgütü, siyasi parti temsilcileri, esnaf, köylü, çiftçi muhtarlar, sade vatandaş olmak üzere yüzlerce insanla görüştük. İlçelerinin geri kalmışlığını masaya yatırdık. Ankara’nın her ilçesinin ciddi problemleri bulunmakta. İhmalin en acımasızlığına rastladığımız ilçeler oldu. Bunun yanında gelecek adına bir sürü umut vaat eden gelişmeleri de yerinde gördük. Beypazarı’nın yarattığı mucizeyi, Akyurt’un sanayi ve eğitim kenti olma yolunda inancını, Çubuk ‘un elindeki imkanların yeni yeni farkına varışına, Kazan’ın tüm Türkiye’ye örnek olan hızlı gelişiminin tanık olduk. Ayaş, Bala, Çamlıdere, Elmadağ, Güdül, Haymana’nın bir sürü ıstırabının yanında tarihi, kültürel, doğal bir sürü zenginliğinin olduğunu bizzat gördük. . Hiçbir ilçenin geleceği konusunda endişe duymayacağı mutlaka bir zenginliği olduğunu görmekte mümkün. Her ilçenin bir anda olmaza da iyi planladığı takdirde büyük bir değişim yaşaması kaçınılmaz. Deyim yerinde ise bu ilçelerinin hiç birinde kaynak sıkıntısı olmadığını kesin. Bütün sorunların kökeninde yatan sıkıntıların derinine indiğimizde hep benzer sorunlar karşımıza çıktı. Bu geri kalmışın kökeninde “Mum dibine ışık vermez” teorisinin yanında, gözden kaçırılmaması gereken önemli noktalar var. Ankara’nın ilçesi olmak bir üstünlük getirmemiş, bilakis dezavantaj olmuş. Başkent’in yakın ve cazibe merkezi olması göçü tetiklemiş. İnsanlar doğdukları yerleri iş, aş ve çocuklarının eğitimi için terk etmişler. Ama bağlarını tamamen kopartmamışlar. Dönüş başlamış ama bu emekli göçü olmuş. Kalecik’te gördüklerimiz arasında inanın hiç ama hiç fark yok.

İlçe geçmişte Türkiye’nin en önemli yerleşim yerlerinden biri olmasına rağmen nasıl bir ıstırap içinde kıvrandığını hissetmemek mümkün değil. Tam 4 bin yıllık bir geçmişi olan ilçenin geçmişte yaşadığı güzellikleri dinlediğimizde hayrete düşüyorsunuz. Kalecik tam 150 yıllık bir ilçe .Türkiye’nin 8’nci Ziraat Bankası Şubesi ilçede açılmış. Geçmişte ticaret hayatı o kadar canlı imiş ki ilçe “Küçük Mısır” diye anılır olmuş. 1927 yılı nüfus sayımında Ankara’nın yarısı kadar nüfusa sahip ilçe iken, bu gün ilçede 15 bin kişi yaşamakta. Kalecik’in konuştuğumuz tüm sıkıntılarda  Kalecikler hem fikirler. Ama umutları da yok değil. Tarihi ve kültürel varlıkları, topraklarından 42 kilometre geçerek akıp giden Kızılırmak ve Kalecik Karası üzümü ile gelecekte Fransa’nın Bordeaux’u olmanın hayalini gerçeğe dönüştürmenin o kadar da zor olmadığını görüyoruz. Bunu derken köklü bir zihniyet değişiminin de kaçınılmazlığının yanında toplumsal bir refleks ve isteyenin olması gerektiğini hatırlatıyoruz.”

ÇOK MERAK EDİYORDUM

Sedat başkan, “Ali ağbi nerelere dalıp gitmişsin. Kalecik’e geldik ” deyince Geçmişin tozlu raflarında dolaşırken ilçeye geldiğimizin farkına bile varamamışım. Kalecik Spor Kulübü Başkanı Sedat Tüfekçioğlu, eski başkanlardan Osman Berak, Yönetim Kurulu üyeleri Gökhan Balcı, Emre Bozkaya, antrenörler Nuh İyikan, İbrahim Doğan’la hep birlikte 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri’nde Kalecik Belediye Başkanı seçilen Dr.Duhan Kalkan’ın makamına yönelttik. Tebrik, kutlama ziyaretleri nedeniyle bir sürü Kalecikli akın etmiş. Doğrusu nasıl bir Yerel Yönetici ile karşılaşacağımı çok merak ediyorum. Daha önce kendisi ile hiç bir yerde karşılaşma fırsatı olmamıştı. Seçim süresince tüm belediye başkan adaylarının CV’lerini yakın mercek altına aldığımda, Dr.Duhan Kalkan’ın yaşamı, eğitimi ve aldığı görevler beni heyecanlandırmıştı. Duhan Kalkan, Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı ve son olarak da 2015-2018 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı’nda kariyer uzmanı olarak görev yapmıştı. 2018 yılında devlet memurluğundan kendi isteğiyle ayrılarak Ankara Barosu bünyesinde serbest avukatlığa adım atmıştı. Çift lisans mezunu olan Duhan. 2007 yılında Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden, 2017 yılında Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuştur. 2015 yılında Gazi Üniversitesi’nde Enerji üzerine doktora çalışmasını tamamlayarak, doktora derecesini almıştır. Henüz 35 yaşında, bu kariyerde Kalecik’e Belediye Başkanı olması çok heyecan vericiydi. Çok büyük fedakarlıktı. Anası, atası bu topraklardan yani Kalecikli.. Ama kendisi çok farklı coğrafyalarda yetişmişti. Ama o ait oldukları toprakları unutmamıştı. Bir sürü zenginlik içinde geri kalmışlık zinciri kırmak isteyen Kalecik için belki de büyük bir şans olacaktı. Bunu zaman gösterecekti.Bu duygularla makama ulaştık.

SICAK VE SAMİMİ KARŞILAMA

Kalecik Belediye Başkanı Dr.Duhan Kalkan, tüm konuklarını olduğu gibi Kalecikspor Kulübü başkan ve yönetim kurulunu da çok samimi karşıladı.Adeta 20 yıldır binlerce dert biriktiren Kalecik Spor Kulübü Başkanı Sedat Tüfekçioğlu, “ilk” defa kendilerini ve yaptıklarını anlayan bir Belediye Başkanına ve sıcak bir limana kavuşmanın mutluluğunu yaşıyordu. Dertleri, sorunları bir biri ardına sıralıyordu. Çekilen, cefa ve eziyetleri anlatıyordu. Ara sıra söze eski Başkanlardan Osman Berak giriyor, o devam ediyordu.O bırakıyor bu kez sözü Kalecikli olmamalarına rağmen yıllardır karşılıksız takımı çalıştıran İbrahim Doğan ve Nuh İyikan alıp Duhan Başkana yıllardır çekilen ıstırapları iletiyorlardı. Kalecik’te spor adına verilen tüyler ürpertici mücadele ilçenin en yetkili isimine aktarılıyordu.

GENÇLİK VE SPOR SEVDALISI

Biz de bir gazeteci olmanın ötesinde yaşanan sıkıntıların altını daha samimiyetle çizdik.Tüm anlatılanları büyük bir dikkatle dinleyen Duhan Kalkan, gençlik ve spor hizmetlerinin en öncelikli görevleri arasında olacağının sözünü veriyordu. Kalecik’de sporla tanışmayan, spor yapmayan bir tek insanın kalmayacağını, çok özel, projeler ve etkinliklerle Kalecik’in adını duyuracakları ifade ediyordu.Kalecik Spor Kulübü’nün kendileri için çok önemli ve değerli olduğunu ve her türlü maddi ve manevi desteği vereceklerini anlatıyordu.

NE MUHTEŞEM ZENGİNLİK

Kalecik’de Ana Okulunda 101, İlk Okulda 754, Orta Okulda 642, Orta Öğretimde 944 öğrenci eğitim görmekte. Bir de 1993-94 yılında Eğitim ve Öğretime başlayan Ankara Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu’nu düşündüğünüzde, ” Bu muhteşem zenginlik ilk kez spor gibi “olmaz ise olmaz ” bir eğitim öğretim gerçeğine  bu kadar ciddi bir dokunuşla karşı karşıya.” diye bir hisse kapıldım. Dr. Duhan Kalkan ve Kalecik, gazetecilik hayatımda yeni dönemin ilk Yerel Yönetim ve Spor durağı oldu.Bir gazeteci olarak son yılların Kalecik sporu ve gençliği adına en verimli temaslarından birine  tanıklık etmekten büyük mutluluk duydum. Kalecik cadde ve sokaklarında bu yaz yüzlerce çocuğun forma ve eşofmanları ile dolaşacağının  heyecanını yaşadım. Ziyaret kısa tutuldu.Ama verilmek istenen mesajlar çok netti. Yıllardır dile getirdiğim, Kalecik’in spor yarasının kesin tedavi edileceğine inancım arttı.Başkan Sedat Tüfekçioğlu, Kalecik Belediye Başkanı Dr.Duhan Kalkan’a başarı dileklerini iletip, bir teşekkür plaketi sundu. Hep birlikte belediye binasının önüne çıkılıp, hatıra fotoğrafı çekilerek ziyaret sona erdi.

NEREDEN NEREYE

Belediye başkanından sonra Kalecik Ziraat Odası Başkanı Ömer Şahin ziyaret edilip, öğle yemeğinin ardından Kalecik İlçe Spor Müdürü Fahrettin Tanılgan’la görüşmek üzere tesislere doğru yola çıktık. Tesislere adımı attığım an kendi kendime, “Nereden nereye “diye bir iç geçirdiğimi hatırlıyorum. Fahrettin Müdürle tanışıp, meramımızı anlatıyoruz. Çok mutlu oluyor. Başlıyoruz tesisleri gezmeye. Sporun içinden gelen, gençliğe sevdalı spor adamlarına bir şeyler anlatmak çok kolay. Kısa sürede Tanılgan müdürle frekanslarımızın çok örtüştüğünü görüyoruz. Kendisi Kalecikli. Bu topraklarda doğmuş, çocukluğu ve gençliği burada geçmiş. “Bu tesisler bizim zamanımızda yoktu. Kalecik’de herkes spor yapsın. Tesis, forma bizden.Yeter ki spor yapsınlar “diyerek tesislerin 24 saat herkese açık olduğunu ifade ediyor.Gördüklerim ve yaşadıklarım beni çok mutlu etmişti.

KAYMAKAM’DA DA AYNI HEYECAN

Fahrettin Tanılgan ‘dan sonra heyet Kalecik Kaymakamı Dr. Abdullah A.Öztoprak kapısını çaldı.Sporla ilgili yaşanan tüm sıkıntılar, dertler, hayaller bir kez de Kaymakam Öztoprak’a anlatıldı. Öztoprak’ta sporun önemine vurgu yaparak, her türlü desteği vereceklerini ifade ederek, “Yeter ki Kalecikli spor yapsın. Biz üzerimize düşen görevi yaparız”diyerek misafirlerini yolcu etti.

YER ARAYIŞI

Belediye Başkanından sürekli gelir ve tesis sözü alınması Sedat Tüfekçioğlu ve ekibini çok mutlu etmişti. Bu söz üzerine ilçe de kısa bir yer bulma taraması yaptılar.Sonra hep birlikte Meşran Sosyal Tesisleri’nin yolunu tutuk. Tesisler bundan önceki Kalecik Belediye Başkanı Filiz Ulusoy tarafından ilçeye kazandırılmış. İçinde halı sahası, basketbol, voleybol ve tenis oynanacak alanlar var. Gerçekten sosyal donatısı ile çok güzel. Kalecik’in böyle bir tesise ihtiyacı vardı. Burada Ahmet Ambarcı ve eşi ile tanışıyoruz. Ambarcı’nın eşi İstanbullu olmasına rağmen Kalecikspor’un maçlarını hiç kaçırmıyormuş. Keyifle çaylarımızı içip, son olarak Uludere Barajı’na çıkıyoruz. Buradan kuşbakışı Kalecik’e şöyle bakıp, bir iç geçiriyorum. Bu ne muhteşem zenginlik. Artık birileri bunun farkına varsın. Göç dursun. Kaliteli, birikimli insanlar ilçelerine geri dönsün. Tıpkı Kalecik Belediye Başkanı Dr.Duhan Kalkan gibi. Yeni dönemin Yerel Yönetim ve Spor konusunda “ilk “durağı Kalecik oldu. Ömrümüz yettikçe Ankara’nın ilçelerinin başta alanımız spor olmak üzere , tüm konularda geri kalmışlık zincirini kırmaları için mücadelemizi sürdüreceğiz.

Yorum Yap